Ana SayfaRomanHüküm Gecesi

Hüküm Gecesi

Hüküm Gecesi – Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Tür:Roman
Yazar:Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yayınlanma Tarihi:1927
Yayınevi:İletişim Yayıncılık
Karakterler

Ahmet Kerim: Tam bir muhaliftir. Kendi bildiğini okuyan bir adamdır.

Samiye: Genç, güzel ve çekici biridir.

Sırrı Bey: Ahmet Kerim’I arkasından vurarak nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu sergiler.

Konusu

Kıyamet Gecesi Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından 1927 yılında yayınlanan bir romandır. Romanda kurmaca unsurlar, gerçek kişiler ve olaylar bir arada verilmektedir. Romanın geçtiği 1910-1913 yılları arasında iktidarda olan İttihat ve Terakki ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki mücadele ve halk arasında “sopayla seçim” olarak bilinen 1912 seçim süreci. , söylenir. Kitapta İttihat ve Terakki’nin despot hükümeti eleştirilmiş, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın farklı bir şekilde görülemeyeceği vurgulanmıştır.

Hüküm Gecesi Özeti

Ahmet Kerim muhalif bir gazetecidir ve yazılarıyla İttihat ve Terakki’ye karşı cephe almıştır. Aynı amacın peşinden giden Ahmet Samim’in de yakın arkadaşıdır. Olay 1908-1911 yılları arasında gerçekleşir. Bu dönemde İttihat ve Terakki ile muhalefet arasında siyasi bir çekişme yaşandı. Aslında bu, toplumun sorunlarını çözmekten uzak bir post-mücadeledir. Ordu zayıf ve siyasete gömülü. Ülkenin hiçbir sorununa somut çözüm bulunamıyor, dış borçlar artıyor ve Batı’nın desteğiyle kurtuluş aranıyor. Güç için savaşanlar sadece kâr peşindedirler. Aydınlar, devlet adamları, ipleri Batı emperyalizminin elinde olan kuklalardır.

Bireysel çıkarların ön planda tutulduğu siyasi çatışmalar, toplumun sorunlarına çözüm getirmez; Neyi temsil ettiğini ve neye karşı olduğunu bilmeyen, imparatorluğun dağılmasında yabancı güçlerin etkisinde kalan, tarihin kendisine yüklediği kurtarıcılık görevi altında ezilen bir neslin dramının boyutları; Siyasî hırsların hâkim olduğu bir ortamda, insani duygu, ihtiras ve ihtirasların yozlaşması, kardeşliğin düşmanlığa, sevginin sevgisizliğe dönüşmesi, fedakârlık dönemin özellikleri olarak sıralanabilir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, çirkin siyasi oyunları, düşünce sefaleti, baskı ve kaba kuvvet her zamanki gibi şiddetle eleştirilirken, muhalefetin ikiyüzlülüğü ve çıkarları da eleştiriye tabi tutulmaktadır. İttihatçılar ve Müttefikler, farklı görünüşleri olan bir madalyonun iki yüzü gibidir. Aynı maddeden yapılmışlardır, niteliksel farklılıkları yoktur. Ayrıca olaylar yaşanmış gibi anlatılır.

Ahmet Kerim akşam eve dönerken köşedeki köşkün önünden her geçişinde birkaç saniye ara vermek ve içeriden gelen şarkıya karışan piyano sesini dinlemek alışkanlık haline gelir. Bu güzel sesin sahibi Samiye’yi görmek için can atıyor, girmek için her durduğunda köşkün önüne geliyor ama kendine hâkim olmayı biliyor ve yoluna devam ediyor. Belki de bunu kiminle karşılaşacağını bilmeden yapıyor. Ancak bir gün matbaa yolundayken Samiye ile Samiye’nin yolları birçok kez kesişir ve birçok kez karşı karşıya gelirler. Sonunda ikisi de konuşmak için cesaretini toplarlar. Elbette bu konuşmadan önce mektuplar var. Samiye, İttihat ve Terakki’den ağabeyi Selim Necati’nin isteği üzerine gece yarısı Ahmet Kerim’i odasına alır. Ahmet Kerim’i Samiye’nin yatak odasında yakalayıp tecavüzcü gibi öldürme girişimi başarısız olur. Samiye kendini kurtarmak için çabalar, bu duygu ve arzunun esiri olur ve bu yolda her çılgınlığı hesaba katar. Ahmet Kerim ise tüm girişimlerini büyük bir kayıtsızlıkla selamlıyor. Aşk nefrete dönüşür. Bu inanç genç kızdaki değişimi görmesini engeller. Geç de olsa, sıradan bir olay olarak verilen, ayrıntısız kısa bir ölüm haberi, Ahmet Kerim’i bu ölümden kendini sorumlu tuttuğu yeni bir ruh haline iter. Nefret yerini suçluluğa bırakır. Artık Ahmet Kerim için artık bir öz muhasebe dönemidir.

Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’yı öldürmekle suçlananlarla birlikte tutuklanması, genci ölümle karşı karşıya getirdi. Bekirağa çetesinde masum ve adaletsiz, infaz korkusuyla ‘Kıyamet Gecesi’ni beklerken bile kişiliğinde kusur aramaz, hayatın hesabının yükünü kendi zamanına ve geçmişine yükler. Tüm nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte.

Sırf hürriyet üzerindeki baskılara direnmek ve şahsiyetini satmamak için muhalefete giren Ahmet Kerim, bir anda öz birliğini bulamayan hasip, Halil Paşazade Ömer Beyler ve Necip Mollalar, Neşet Paşalar ve Saim Efendiler arasında bulur kendini. Ve aralarında niyet. Ondan sonrası kayıp bir dava. Sinop sürgünü, Ahmet Kerim’i kucağına atan bir adamdır ve alkolden mahrum kalınca başı, yağı bitmiş bir kandil olan, eli titriyordu. Zavallı annesine mektup bile yazamıyor. Ahmet Kerim için en acı şey Sinop’a gitmeden önce kendini tanımasıdır.

Hüküm Gecesi – Kitap Açıklaması

Yazarın eserleri arasında siyasi roman olarak nitelenen Hüküm Gecesi’nde, yakın tarihimizin çok önemli bir dönemi gerçek olay ve kişilerden yola çıkarak anlatılır. Gerçek kişilerle, roman tiplerinin değişik bir roman tekniğiyle yeraldığı eserde Yakup Kadri, gençlik döneminde yaşadığı II. Meşrutiyet yıllarını; gazeteci Ahmet Samim’in öldürülmesinden Bâbıâli baskınına kadar uzanan olayları, İttihat Terakki ile Hürriyet ve İtilaf arasındaki siyasi çekişmeleri konu ediniyor. Siyasi olayların örgüsü içinde kişilerin psikolojisinin ağır bastığı romanda Yakup Kadri, Daha sonra Yaban’da Temel düşünce olarak ağır basacak aydın-halk ikileminin ilk izlerini işlemektedir.

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,853TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
62AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular