Deli Tarla

Deli Tarla – Şermin Yaşar

Tür:Hikayeler
Yazar:Şermin Yaşar
Yayınlanma Tarihi:2020
Yayınevi:Doğan Kitap
Konusu

Türkiye coğrafyasının aile ve toplumsal yapısının bireye yansımasını, başta anne figürü olmak üzere, insan psikolojisini konu edinmiştir.

Deli Tarla Özeti

On altı Hikâyeden oluşan bir kitaptır.

Deli Tarla

Karakterler

Kerim: Çiftçi bir ailenin öğretmen çocuğudur. Babasının ölümüne neden olan Deli tarlanın ona kalması ile ne yapacağını bilmez. Figen adında Bir Ziraat Müh. İle tanışır ve Deli tarlanın babasının ölümündeki gerçeği öğrenir ve Figen ile de evlenip orda mutlu mesut yaşarlar.

Figen: Tarla, ev ve yıldızlarla dolu bir hayali olan Ziraat Mühendistir. Kerim ile tanışır. Kerim’in Deli Tarlasını görmek ve hakkında bilgi almak ister. Tarladaki Zehirli mantarların Kerim’in babasının ölümüne yol açtığını ortaya çıkarır ve Kerim ile orda ev kurup evlenirler.

Özeti

Kerim çiftçi bir ailenin öğretmen çocuğudur. Kerim’in ağabeyi, ablası ve hemşire olan Ayşegül ablaları vardır. Ablası güzel olduğu için başkanın oğluyla evlenir. Ağabeyi de bir fabrikadan emekli. Anneleri babalarından sonra öldüğünde miras paylaşılır. Kimse Deli Tarla’yı almak istemez. Çünkü Deli Tarla babalarıyla ilgili kötü bir anısı vardır. Babaları bu tarla yüzünden çıldırır ve köyü çırılçıplak dolaşır. Daha sonra ölü bulunur. Bu olay kimsenin tarlayı satın almak istememesine neden olur. Ama sonunda ihale Kerim’e düşer. Kerim bu alanı devralmak zorundadır. Ardından Figen adında bir kızla tanışır. Figen Ziraat Mühendisidir. Figen’in hayalleri tarlalar, evler ve yıldızlardır. Kerim, Figen ile evlenmeyi düşünmeden önce bir psikoloğa gitti. Arızayı sahada bulmak istemiyor. Ne kadar korksa da Figen’e istediği her şeye sahip olduğunu söyler. Figen ertesi gün o tarlayı görmek istiyor. Gittiklerinde yerde sihirli mantarlar görürler. Figen, bu mantarların zehirli olduğunu ve onları yiyenlerin çıldırdığını söyler. Kerim, babasının acıklı hikayesini yerinde anlatacak cesareti bulur. Figen ve Kerim bu Deli Tarlası’nda bir ev inşa ederler. Kerim sorunlarını aşmış ve eşiyle mutlu mesut yaşamaktadır.

Adieu Hala

Karakterler

Münevver: Anne ve babasının onu Almanya’ya götürebilmesi için dikiş ve dil eğitimi almasını ister. Ancak anne ve babası onu götüremeden vefat eder. Bu yüzden aklını kaçırıp her gün Almanya’ya gitme hayali kurar. Sonunda gider ve anne babasının ölümüne ikna olup sağlığı yerine gelir. Ölünce de anne ve babasının yanına defnedilir.

Nazlı: Halası Münevver ile yaşayan ve halasının akıl sağlığının yerine gelmesi için mücadele edip bunu başaran ve sonunda halasını Almanya’ya götürmeyi başaran kızdır.

Özeti

Nazlı; Teyzesi ve babasıyla aynı evde yaşıyor. Nazlı’nın annesi, teyzesi Münevver’in geçmişindeki sıkıntılı olay nedeniyle onları terk eder. Teyzesi her gün onu almaya gelecekleri pencerenin önünde beklemektedir. Her gün yeni bir elbise dikerek hazırlanır. Babası ve Nazlı bu küçük oyuna ayak uydururlar. Münevver Teyze’nin geçmişine baktığımızda sürekli pekiştirilen bir beklentinin ani kasılmalarını görüyoruz. Münevver’in Almanya’ya işçi olarak gitmesi için hala dikiş bilmesi gerekiyor. Ailesi onu böyle Almanya’ya, Münevveri’de götürecektir. Münevver dikmeyi öğrenir. Annesi ve babası bu sefer Almanca öğrenmesini ve kendini geliştirmesini istiyor. O da yapar ama anne ve babasının ölüm haberi gelir. Sonra Münevver aklını kaybeder. Her gün diktiği yeni elbiselerle vitrinde bekliyor. Yeğeni Nazlı’nın aklına bir fikir gelir. Teyzesinin diktiği tüm kıyafetlerin halasının isteği üzerine gitmesini istiyor. Bu işten çok para kazanıyorlar. Nazlı, teyzesini Almanya’ya götürür. Orada onu anne ve babasının öldüğüne inandırır. Münevver yine normal bir insana dönüşür ve bunu kabul eder. Ölümünden sonra Almanya’da ailesinin yanına gömülür.

Bir Garip Külkedisi Masalı

Karakterler

Fikret: Hayatını kendi çıkarları doğrultusunda sürdürüp beraber olduğu kızlara yalanlar atarak, kandırıp ve kazanç elde etmek için ilişkiler kuran bir karakterdir.

Özeti

Hikâye, Fikret’in zorunlu hayatı ve içine sıkıştırmaya çalıştığı ilişkilerden oluşuyor. Fikret, Semiha ile sırf şirket için evlenir. Fikret, sevgilisi Esma’ya sözler verir. Kâğıt üzerinde evlilik diyerek onu aldatır. Beş yıl bekledikten sonra Esma, Fikret’ten vazgeçer. Daha sonra birçok kız arkadaşı olur. Bu ilişkiler onun hayatında suyu dövmekten başka bir işe yaramaz. Hiçbir zaman istediği hayatı yaşayamayan ve yönetemeyen Fikret, bu sarmalda hayatına devam eder.

Cebimdeki Osman

Kahramanımız antika dükkânlarında dolaşmayı sever. Fotoğrafların ve eşyaların hafızasında merak uyandırır. Bir fotoğraf dikkatinizi çeker. Çünkü başka bir resimdeki çocukla aynı. İşi olmadığı için bu fotoğraftaki çocuğun izini sürüyor. Onun evlatlık olduğundan şüpheleniyor. Çünkü diğer fotoğraftaki gibi farklı bir aile ile pozlar var. Fotoğraftaki çocuğu bulur. Bir huzurevinde yaşıyor. Resimleri görünce şaşırır. Çünkü bütün resimler yanmış ve geriye sadece bu antika tablolar kalır

Ama Böyle Olmadı

Ramiz zor bir doğumla dünyaya gelir. Büyüdüğünde yüzünü çiller kaplar. Çevresindekiler onu dışlar. Apartmanda kapıcı olarak çalışan Ramiz, oyuncu olmanın hayalini kurar.

Çitile

Recai ve Remziye’nin bir kızı ve bir oğlu vardır. Kızının temizlik takıntısı vardır. Dışarıdan geldiğinde küçük kardeşini sürekli yıkar ve her zaman temizlik malzemeleri ile ilgilenir. Temizlik malzemesi alırken Hakkı adında bir adamla tanışır. Daha sonraları birbirlerine âşık olurlar. Evlenmeye karar verirler. Kızın ailesi bu duruma çok sevinir. O kadar mutlular ki kızları evlendikten sonra bir hafta evi süpürmezler. Daha sonra Hakkı ve kızları boşanır. Aile bu duruma çok üzülür. Hakkı sırtındaki doğum lekesini çıkarır ve eski karısının yanına gelir. Doğum lekesini çıkardığını ve uzlaştıklarını söyler.

Senden Çocuğum Olsun İstiyorum

Duran ve Sakine köyde yaşayan iki sessiz gençtir. Köylüler bu çiftin birlikte kaçmasına çok şaşırır. Çünkü bu ikisinden de beklenmedik bir harekettir. Sakine hamiledir ve düğün yapılmasına karar verilir. Düğünde Duran, oğlu İlker için “Bir çocuğum var senden” şarkısını çalmasını ister. Köylüler Duran ve Sakine’yi kınıyor ve evlendiriyor. Oğulları İlker ise çok yaramaz olur. Köylüler İlker’in yaptıklarından bıkmış durumda. Sakine daha sonra Soner adındaki ikinci çocuğuna hamile kalır. Köylüler bu durumu çaresizce kabul ederler.

Çıksın Halim

Güzel sanatlardan mezun olan Mert adında bir genç vardır. Bir türlü iş bulamaz. Çünkü işe alım yerleri iş tecrübesi ister. Mert daha sonra CV’sini yanlış bilgilerle doldurur ve başvurur. Hala sonuç yok. Sonunda bir kafede garson olarak çalışır. Kafe sahibi bir erkek ve eşidir. Mert patron eşinin falını okuyunca kafedeki kadınlar da onlardan fallarını okumalarını ister. Mert, bu kadınları bir gün meşgul ederek fal ile ilgili terimleri ezberler. Sabahları kadınların falına bakar. İş devralır. Patronun karısıyla birlikte bir falcı kafesi açarlar. Büyük miktarda para kazanan Mert, bu işi bitirir ve kendi işini açar.

Marş Marş

Hikâye tembel bir genç adam etrafında şekilleniyor. Bu genç çocukluğundan beri yürümeyi sevmiyor. Memur olunca işe yakın bir ev arar. Yetmiyor, işte uyuyor. Bu tembellik ondan hiçbir şey almayacak. Aksine ona daha rahat bir yaşam sunar.

Geçinip Gidiyoruz İşte

Vedia, dört kocayı yıpratmış güzel bir kadındır. Ailesine Kemalettin adında bir beyefendiyle evlenmek istediğini duyurur. Ailesi, Vedia Teyzesini çok beceriksiz biri olarak görmektedir. Hatta evlilikleri üzerine bahse bile girerler. Kemalettin’e evliliğin nasıl gittiğini sorarlar. İyi gidiyor diyor. Hikâyenin sonunda Vedia’nın yeğenleri evlerine gelir. Kemalettin’in kulaklarının duymadığını ve misafir geldiğinde işitme cihazını açtığını öğrenirler. Ve nasıl geçindiklerini öğrenirler.

Kâmil’in Denizkızı

Kamil adında bir denizci var. Denizden her gelişinde kasaba halkına bir denizkızı gördüğünü söyler. Hikâyenin kahramanı aslında bir doktordur. Doktorun çevresi geniş olduğu için çeşitli hayat hikâyelerine tanık olur. Kamil’in pankreas kanseri olduğunu öğrenen doktor, ona nasıl söyleyeceğini bilemez.

Büyük İkramiye

Aynı yerde çalışan hikâye anlatıcısı, evlenmek üzere olan sevgilisi Ayşen’den ayrılır. Ayşen de sonradan evlenir. Hikâyecimiz, Ayşen ile güzel bir düğün yapmak için çok para biriktirmiştir. Bu olaydan sonra intihar etmeyi düşünse de parayı değerlendirmeyi mantıklı buluyor. Ayşen ile aynı işyerinde çalışan hikâyecimiz iş yerinden ayrılır. Lucky bilet satma işine girer. Psikolog biletleri satarken bir kızla tanışır ve âşık olur.

Seni Seviyorum Aşkım, Nice Senelere

Bir ailede annenin sigara ve parfüm kokusuna olan takıntısını anlatıyor. Bu kokulardan o kadar rahatsız olur ki, aile üyeleri dışarıdan geldiğinde kadın kokuyu alır. Bu durum anne babanın boşanmasına neden olur. Aile üyeleri parmak uçlarında yaşar. Oğlu borç kumarına giriyor. Annesinden babasının ölümünden kalan emekli maaşıyla borcunu ödemesini ister. Kumar borçlarını ödeyen aile açlıktan ölür. Bir yardım paketi alıyorlar. Yanlış paketi alırlar ve şarap kutudan “Seni seviyorum aşkım, mutlu yıllar” notuyla çıkar. Anne bunu görünce sinir krizi geçirir. Ayılmak için evde kolonya bile bulamıyorlar. Sonunda şarap kokusuyla ayılırlar.

İki Elma

Hikâyecimiz Aslı adında boşanmış bir kadınla evlenir. Aslı gizemli bir kadındır. Bütün zıtlıklar bu kadında. Kahramanımız Aslı ile birlikte köye taşınır. Aslı, köyde vakit geçirmekten mutludur. Hikâye, kahramanımızın kıskançlığı yüzünden onu terk ediyor.

Dünya Ahiret Abimsin

İsmet adında iyi bir adam var. İyilik yapmaya ve iyi bir elçi olmaya borçludur. Kendisi için hiçbir şey yapmadığını anlayan İsmet, bu durumu sorgular ama kendini insanların iyiliğine adamaktan da kendini alamaz.

Muazzez ve Yelkovan Çetesi

Muazzez’in anlatıcıdan ayrılmasından sonra saatlerin üzerinde yarattığı psikolojik baskıyı anlatıyor. Anlatıcı kahraman psikoloğa gider. Psikolog ona duvar saati pilini çıkarmasını ve ilacını kullanmasını söyler. Doktorun dediğini yapar ama yine de bu baskıdan kurtulamaz. Saat, bakışıyla anlatıcı kahramanı adeta yener. Anlatıcı saati duvardan kaldırsa bile Muazzez’in görüntüsü duvarda belirir.

Deli Tarla – Kitap Açıklaması

Bazen hayat gizler kendini… Sımsıkı çekilmiş perdelerin ardına saklanan utangaç eviçlerinde, kapıların ardında, güneşin terk ettiği sokaklarda, o bıyıkaltı gülüşlerde, mühürlenmiş ağızlarda, yüze düşen gölgelerde, ketum yüreklerde, harflerin kıvrımlarında, kelimelerin dilsizliğinde, sonsuz susuşlarda, hiç düşülmeyen yollarda, hep beklenen aşklarda, hiç beklenmedik sonlarda gizler kendini hayat…

Ta ki bir yazar onu bulup çıkarıncaya dek.

Ta ki bir yazar onu bize anlatıncaya dek.

Şermin Yaşar’dan “yeniden gülmeyi başarabilen insanların muamması” için öyküler. Deli Tarla gibi coşkulu, beklenmedik ve merhamete muhtaç…

(Tanıtım Bülteninden)

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

790BeğenenlerBeğen
4,031TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
54AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular