Mezarından Kalkan Şehit Mutallaka – Hüseyin Rahmi Gürpınar
Tür: | Roman |
Yazar: | Hüseyin Rahmi Gürpınar |
Yayınlanma Tarihi: | 2012 |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Karakterler
Akile Hanım: Yuvasına ve kocasına içtenlikle bağlı, samimi bir tiptir. Son derece akıllı bir kadındır. Evliliğini zekâsıyla kurtarır.
Mail Bey: Kültürlü bir tiptir. Gelinle kaynana arasında kalmış bir şahıstır. Annesinden etkilenerek karısı Akile Hanım’ı boşar.
Mail Bey’in Validesi: Hırçın ve geçimsiz bir kaynanadır. Geçimsizlikleri ile gelininin ve oğlunun boşanmasına sebebiyet verir.
Şevki: Siyasi çatışmalardan uzak durmak için arkadaşı Kadri’nin yanına gelmeye karar verir. Burada Şahika ile tanışarak evlenip oda köşkte yaşamaya başlar.
Şahika:
Konusu
Hüseyin Rahmi’nin “en sevdiğim romanım” dediği Mezarından Kalkan Şehit, materyalist bir gencin, şehir efsaneleriyle mücadelesini konu edinmiştir.
Mezarından Kalkan Şehit – Mutallaka Özeti
Şevki karakteri İstanbul’un siyasi çatışmalarından sıkılır ve birkaç günlüğüne arkadaşı Kadri’nin evine gider. Orada kaldığı günlerde konağın esrarengizliğini fark ederek Kadri ve ailesini sorar. Herkes ona köşkün iblisler tarafından ele geçirildiğini, orada yaşayanların öldüğünü, etrafta dolaşanların vurulduğunu söyler. Şevki buna inanmadığı için gece köşkte dolaşır ve işin aslını merak eder. Yaşlı bir kadının sela okuduğunu ve genç bir kadının piyano çalarken şarkı söylediğini duyar. Kadri, aramayı okuyan yaşlı kadının şehit olan torununu aradığını, piyano çalan kadının genç erkekleri kendisine âşık edip onlara vurduğunu söyler. Bütün bunlar Şevki’nin merakını daha da artırınca, köşkün içini görmek için geceleri ağaca tırmanır. Ses onu o kadar etkiler ki kadını görmeden âşık olur. Bu sırada konağın köpeği onu görüp havlamaya başlayınca evde yaşayanlar dışarı çıkar ve Şevki’yi görür. Sesin sahibi Şahika ortaya çıkınca Şevki onunla evlenmek istediğini söyler. Şahika kabul edince Şevki konakta yaşamaya başlar. Köşkte çalışanların hepsi şehit Şevket’i kendi gözleriyle gördüklerini söyler. Büyükanne, torununu arar ve her Cuma gecesi yürekten ağlayarak merhaba der. Şevki’de bir gün şehidin babaannesini görmeye geldiğini ve Şahika’nın kardeşi Nüzhet ile birlikte şehidin peşine düştüğünü kendi gözleriyle görür. Evin köpeği Panter önlerinde şehidin peşine düşer. Mezarlığa koşar ve Şevki ile Nüzhet’in peşinden gitmesini sağlar. Ancak şehit ortalıkta yok ama Panter bir mezar kazar ve şehidin iç çamaşırını çıkarır. O günden sonra şehit bir daha gelmez ve herkes Şevki’nin onu takip etmesinin sorumlu olduğunu düşünür. Babaanne daha çok ağlar ama torunu gelmez.
Uzun bir aradan sonra Panter elinde birkaç mektupla eve döner. Şevki Şahika ve Nüzhet mektubu okuduklarında evlerine gelen şehidin aslında kendisine tıpatıp benzeyen bir asker arkadaşı olduğunu öğrenir. Birbirlerine çok benzeyen Şevket ve Muzaffer, öldükten sonra ailelerini ziyaret edeceklerine dair birbirlerine söz verirler. Şevket ölünce Muzaffer, vasiyetini yerine getirmek için ağlayan anneannesini teselli eder. Mektubunda bunlardan bahseden Muzaffer, geldiği gecelerde kimsenin etrafta olmamasını, hatta perdeleri kapatmasını da ister. Sadece babaanneyi teselli edeceğini, sadece torununun hasretini gidermek niyetinde olduğunu yazar. Gerçek ortaya çıkınca ev halkı Muzaffer’in geldiği gecelerde onları rahatsız etmemeye büyük özen gösterir.
Mutlak kısımda boşanmış olan Akile ve Mail’in yazışmaları anlatılır. Akile, kayınvalidesiyle anlaşamayan bir gelindir. Mail ile yeniden evlenmek ister ancak kayınvalidesinin buna izin vermeyeceğini bildiği için onu öz babasıyla evlendirerek baskıyı azaltacağını düşünür. Mail’den annesine bu fikri kabul ettirmesini söyler. Birbirlerine olan özlemlerini ve pişmanlıklarını mektuplarına yazan karı koca, kayınvalidenin evliliği kabul etmesiyle nihayet bir araya gelirler.
Mezarından Kalkan Şehit Mutallaka – Kitap Açıklaması
Hüseyin Rahmi’nin “en sevdiğim romanım” dediği Mezarından Kalkan Şehit, materyalist bir gencin, şehir efsaneleriyle mücadelesini anlatıyor. İstanbul’un gündelik hayatından, siyasi tartışmalardan sıkılan Şevki, eski bir dostunun Kartal’daki kır evine misafir olarak gider. Bölge halkınca Cinli Köşk olarak bilinen, “duvarına sürtünenin bile çarpıldığı” eski bir köşkün sırrını çözmeye çalışırken bu evin sakinleriyle tanışır ve bir süre sonra bu tekinsiz köşke damat olarak girer.
Anlatılanlara göre, Sarıkamış Harekâtı’nda şehit düşen evin büyük oğlu, cuma geceleri torununu kaybetmenin üzüntüsüyle aklını yitirmiş olan büyükanneyi ziyaret etmektedir. Üstelik bu ziyaretin başka şahitleri de vardır. Peri masallarına inanmayan Şevki, bu hikâyenin aslını öğrenmek için araştırmalara başlar.
Yer yer polisiye öğeler barındıran ve Mehmet Kaplan’ın “Meraklı bir vakaya dayanan bir sır romanıdır,” diye tanımladığı eserde yazar, okuyucunun merakını son ana kadar diri tutmayı başarıyor.
Mutallaka ise ilk mektup romanlarımızdan biri. Yazarın “evliliğimden sonra doğacak kızımın kayınvalidesi olacak kadına ithaf ediyorum,” dediği bu kısa romanda, sonu gelmeyen gelin-kaynana kavgaları konu ediliyor.