Saray ve Ötesi – Halid Ziya Uşaklıgil
Tür: | Roman |
Yazar: | Halid Ziya Uşaklıgil |
Yayınlanma Tarihi: | 1940 |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Karakterler
Sultan Mehmet Reşat: II.Abdülhamit’ten sonra tahta geçen kişidir.
İbrahim Bey: Resmi sıfatı olmayan ziyaretçilere delalet vazifesiyle üçüncü mabeyinciliğine tayin edilen kişidir.
Tevfik Bey: İbrahim Bey’den sonra gelen İkinci Mabeyincidir.
Tevfik Paşa: Yeni padişah tahta geçince Londra sefaletine getirilmiş paşadır.
Hüseyin Hilmi Paşa: Sadarete getirilmiştir. İttihat ve Terakki ile irtibat sahibidir.
Konusu
Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle birlikte düşünüldüğü alanı alan Meşrutiyet yönetimi sarayda ve nasıl karşılandığı konu edinir.
Saray ve Ötesi Özeti
II. Abdülhamit’in tahttan çekilmesinden sonra yönetim de değişir. Yeni padişah 5. Sultan Mehmet Reşat’tır. İdare ile birlikte idari kadro da değişmiş ve Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet dönemi başlar.
Reşat Efendi’nin vefatından sonra padişah 5. Mehmet adıyla sarayın başkâtibi olarak atanan Uşaklıgil, sarayı Meşrutiyet yönetimine göre düzenlemeyi amaçlar. Başkâtip olduğu için padişahla her zaman yüz yüzedir. Sarayda olup bitenleri, padişahın günlük faaliyetlerini, nelerden hoşlandığını, neye tepki vereceğini kısacası davranışlarını çok iyi bilir. Sarayda olup biten her şeyle yakından ilgilendiği için padişah önünde söz sahibidir. Yani başkâtip tarafından vaka çalışması yapılarak konunun padişahı nasıl etkileyeceği veya söz konusu durum karşısında nasıl bir sonuç çıkacağı değerlendirilmektedir.
Yazar, sarayda yaşanan ve entrika kokan olayları anlatmış, Meşrutiyet’in saray ve çevresinde meydana getirdiği değişiklikleri kaleme almıştır. Ancak bunları anlatırken dönemin ileri gelenlerinin portrelerini çizmiş, önemli olayları çekici ve anlaşılır bir üslupla tahlil etmiştir. Adeta dönemin psikolojik ortamını ortaya çıkarmıştır. Saray geleneklerinin zamansız yönlerini de anlatmış ve dört yıllık dönemi bir tarihçi gibi değerlendirmiştir.
Saray ve Ötesi – Kitap Açıklaması
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
-Ahmet Hamdi Tanpınar
“Bu sarayın ilk defa olarak eşiğini aşmak üzereydim ve kim bilir hayatımın kaç yılını burada, gene kim bilir ne müşkül vazifeler altında ezilerek, ne müziç çarklar arasında manevi kuvvetler kırılıp dökülerek geçirecektim…”
Halid Ziya Uşaklıgil, Sultan Beşinci Mehmed’in başkâtipliği görevine atandıktan sonraki ilk gününü böyle anlatıyor Saray ve Ötesi’nde. Edebiyatımızda anı türünün en önemli başlıklarından biri olan Saray ve Ötesi; Aşk-ı Memnu, Mai ve Siyah gibi başyapıtlara imza atmış bir romancının Osmanlı sarayına, saray âdetlerine ve padişaha dair yakından şahitliğiyle paha biçilmez bir yerde konumlanıyor. Tarihimizin en uzun yıllarını, olayların en orta yerinde, bizzat yaşamış bir yazarın gözünden meşrutiyet idaresi, iktidar oyunları, İttihat ve Terakki Fırkası ve büyük bir imparatorluğun son yılları. Saray ve Ötesi, sadece araştırmacılar için değil tarihe meraklı herkes için önemli bir kaynak.
(Tanıtım Bülteninden)