İnci Aral Sözleri
Önem bakılan şeyde değil, nasıl baktığınızdadır.
Kendi toprağında ölmek, boş söz değildi.
Yazmak bir yıkım ve ardından gelen devrimdir.
İnsanı kendinden koruyacak hiç bir şey yoktur…
Aşk ve cinsellik konularında kural koymaya kalkışmak bönlüğün dik âlâsıydı!
Anlat! Biri bana bu sözü söylediği zaman hep sıkılmış ve şaşırmışımdır.
Seni tahmin edemeyeceğin kadar büyük bir acıyla seviyorum…
Yaşamak tasarlanmış ve ertelenmiş bütün ölümlerdir belki de.
Dışarıda koskoca bir dünya vardı, yürüdüm, kendimi aradım içinde. Yoktum.
İnsan yanlış yerden hayata başlamışsa, neyi tutsa elinde kalıyordu.
Herkes ağlayacak bir göğüs istiyordu ama kimse o göğüs olmayı göze alamıyordu.
Onun kocaman koyu kahverengi gözlerine bakarken, o gözlere ne çok şey sığdırmış olduğuna şaşardım. Büyük hayaller, sevgi, dostluk, vefa.
Yani bir sabah içinde bir yoksunlukla, unuttuğunu sandığın ama yalnızca uykuya bırakmış olduğunu fark ettiğin bir yığın özlemle uyanıyorsun.
Dünyayı ne biçimde algılarsa algılasın hayal kırıklığına uğramayan bir kuşak olmadı bu topraklarda.
Zaman, içinde yaşadığımız bir akarsudur; bizi alıp ya ileriye doğru götürür ya da boğup öldürür.
“Konuşmaktan kaçınıyoruz. Aramızda söylenmeden bilinen sözcüklerle kurulmuş bir köprü var ve konuşursak belki dağılırız.”
Nasıl oluyor da insan, yaşamına onca güzellik katmış birini günün birinde bu kadar anlamsız bulabiliyor?
Ama iyiyim, mutluluk denen şeyi abartmaktan vazgeçtim. Sonuçta insan kalbi küçücük ve içine pek az şey sığıyor.
Bir sırt çantasıyla yollara düşmek, dünyanın sokaklarını arşınlamak, gitmek, durmadan gitmekti hayalim.
Cesur ve kırılgan biri için yalnızlık kendine sadakatin bir başka biçimi ve biraz hüzünlü de olsa daha dayanıklı bir şeydi.
Uzakları taşıyan gemiler geldi geçti içimden. Vapur düdükleri, martılar, yağmurlu günler ve gün batımları geldi geçti.
Tedbirli olayım derken, olmakla olmamak, sevmekle sevmemek, bir şeyler yapmak ve hiçbir şey yapmamak arasında gidip geliyorum.
Benim için ait olmak, katkıda bulunmak ve paylaşmak önemli. Oysa sen ucu kırık bir kalem gibisin. Seninle yazamam.
Başka bir dünya hayal edip de yenilgiye uğramak insana kendini aciz ve kötü hissettiriyor. Kimi bunu kabullenip uzlaşıyor kimi de sürekli bir haksızlığa isyan duygusu içinde oluyor.
Aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. Masal masaldır.
İnsan gece gibi gizemli, saklı ve karanlıktır. Sahili doldurup yol ya da aile çay bahçesi yapabilirsin ama fırtına, deprem, sel gibi güçlü bir doğa olayıyla, deniz er geç gelip geri alır sahilini.
Erkekler pek seviyorlardı gözü açılmadık bir kızdan kendilerine uygun bir kadın yaratmayı. Ama çoğu kez başaramıyorlardı bunu. Kumandayı ele alayım derken teslim olmak zorunda kalıyorlardı.
İnci Aral Alıntıları
Mor
Yeni bir şey, yeni biri gibi değil, zaten hep içindeymiş de birden canlanmış, yüze çıkmış ve ansızın farkına varmış gibi.
Benim şımaracak, sığınacak kimsem olmadı. Kitaplarım vardı bir tek, beni avutan.
Madde yalnızlığı, yoksulluğu, aşktan uzak durmayı öğrenmeye zorluyordu insanı ister istemez. Ruhsa aramaktan, özlemekten, sevip heyecan duymaktan vazgeçmek istemiyordu…
Çocukluğumla şimdiki an arasında aşılmaz bir uzaklık var. Bu sürenin içine sığan şeyleri unutmayı yeğledim. Böylesi daha kolaydı.
Yazma Büyüsü
Aslında yazmak, çoktan unuttuğunuzu sandığınız birçok şeyi, yenilgileri, aldanışları, keşkeleri uygun dille kâğıda dökmek, insan olmanın acısını derin bir kavrayışla anlatabilmektir.
Belleğim hazine sandığım. Onu kaybetmekten korkuyorum.
Çok okuyordum, yazarlık sıfatını hak etmek ve iddia sahibi olabilmek için durmadan okumam gerektiğini az çok öğrenmiştim.
Sevginin Eşsiz Kışı
Ben o kız değilim artık, dedi birdenbire. Ben o olmadım hiç. Belki öyle biri de hiç olmamıştı. O çocuk da Aykut değildir herhalde. Bilmiyorum, Mustafa da Mustafa değil. Hiç kimse olmak istediği, olduğunu sandığı, olabileceğini düşündüğü insan değil zaten. Ama bunu anlamak çok uzun sürüyor.
İçimden Kuşlar Göçüyor
Zaman ağır aksak geçiyor. Bomboş ve anlamsız. Gene o yabanıllık duygusu yapışıyor yakama. O baş edilemez umutsuzluk ve kaçış isteği. İçimden kuşlar göçüyor.
Yeşil
Başarının asıl ölçütünün para ve ona dayalı güç olduğu bir çağda, kurallar ancak güçsüzler ve zavallılar için işlerlik taşır.
Taş ve Ten
Her yeni aşk, insanı eski bir aşkın küllenmiş anısına çeker.
Kıran Resimleri
Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.
Gölgede Kırık Derece
Ama işte ölüm, bilinen kılıklarda değil, tebdil geziyor artık. Son zamanlarda kör de üstelik. Kör. Görerek seçmiyor kurbanlarını, hiçbir mantığı kalmadı. Sarsak, şaşkın, bunak ortalıkta dolaşıyor, önüne çıkana rasgele vuruyor.
İnci Aral’ın Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda İnci Aral’ın hayatı ve eserleri yer alır.