Ses ve Öfke- William Faulkner
Tür: | Roman |
Yazar: | William Faulkner |
Yayınlanma Tarihi: | 1929 |
Yayınevi: | Yapı Kredi Yayınları |
Karakterler
Caddy: İnatçı, sevgi dolu ve şefkatli bir kızdır. Kasabadan biri ile ilişki yaşar ve hamile kalır. Romanın ana karakteridir.
Bayan Compson: Alkolik bir annedir.
Benjy: Otuz üç yaşındaki engelli bir erkektir. Ahlak kavramların anlamayan zihinsel engellidir.
Quentin: Bir Harvard öğrencisidir. En büyük çocuktur ve çok hassastır.
Jason: Çiftlik tedarikçisi olarak çalışan bir erkektir. Kötü ruhlu bir adamdır. Ancak diğer kardeşleri tarafından desteklenir.
Romanının başkahramanı Caddy’dir. Üç erkek kardeşte kız kardeşlerinin hikâyesi üzerinden canlandırılır.
Benjy’nin en iyi bakıcısı, en merhametli kardeşi Caddy olsa da ona göre ahlaksız bir yaşam tarzı vardır ve yaptığı evlilikle tüm hayatı yıkılır.
Quentin için ise onurlarının zedelendiği düşüncesi ile onu intihara sürükleyecek kadar etkili olmuştur.
Jason ise sadece maddi yönden etkilenir. Onun yüzünden birçok iş fırsatını kaçırdığını düşünür.
Konusu
Roman, Önde gelen Jason Lycurgus Compson’ın varisi Compson ailesinin çöküşünü konu ediniyor.
Ses ve Öfke Özeti
Romanın ilk üç bölümünün her biri Compson ailesinin başka bir üyesi tarafından anlatılıyor; İlki Benjamin, ikincisi Quentin ve üçüncüsü IV. Jason tarafından anlatılır. Okuyucular dördüncü bölümün Compson’ın eski siyah hizmetçisi Dilsey tarafından anlatıldığını fark eder, ancak bu üçüncü şahıs bir anlatıdır. Roman üç erkek kardeş ve bir hizmetçi tarafından anlatılır, ancak romanın merkezi aslında kız kardeş Caddy’dir.
Kardeşlerin her biri, Caddy’nin karışıklığı hakkında farklı bir görüşe sahiptir. Benjy’ye göre Caddy onun bakıcısıdır; Caddy’nin evliliği ve ahlaksız yaşam tarzı nedeniyle yokluğu Benjy’nin hayatını cehenneme çevirmiştir. Quentin için Caddy’nin ahlaksızlığı, İç Savaş öncesi Güney’deki aile onurunun ve onu intihara sürükleyen olayın bir işaretidir. Jason’a göre, Caddy’nin durumu iş fırsatını kaçırmasına neden oldu; Son derece zahmetli masa başı işinin ve aynı zamanda hasta annesinin, zihinsel engelli kardeşinin, asi gayri meşru yeğeninin ve onu hastalığından çalan hizmetçilerin ailesiyle birlikte evde kalmasının nedeni budur. Faulkner, romanın içinde olmayan Caddy karakteri ve onun hikâyesi etrafında döndüğünü doğrular; Yazar, çamurlu külotlu bir ağacın tepesinde küçük bir kızın basit bir fikriyle başladığını ve bunun “Alacakaranlık” adlı kısa bir hikâyeye dönüştüğünü; ama Caddy karakterini o kadar çok sever ki bu kısa hikâyeyi bir romana dönüştürür.
İlk üç bölüm, yazarın karakterin düşüncelerini, olaylara ve oluşum sırasına fazla dikkat etmeden olduğu gibi aktardığı bilinç akışı tekniği ile yazılmıştır. Teknik, Benjy’nin bilincinin zaman içinde geçmişten geleceğe sıçradığı ve geçmişteki olayları şimdiki zamandaymış gibi anlattığı ilk bölümde en belirgindir. Quentin’in bölümü de biraz düzenli, huzursuz ruh hali nedeniyle zaman zaman benzer sekmeler vardır. Jason’ın bölümü ise neredeyse tamamen kronolojik, ilk iki bölümden çok daha organizedir. Faulkner, romanın okunmasını kolaylaştırmak için bir keresinde farklı zaman dilimlerinin renkli mürekkeple basılmasını önerir, ancak bu oldukça maliyetli olacağı için, Bunun yerine, ilk bölümdeki bazı cümleleri zaman değişimini belirtmek için italik yazmıştır. Ancak, italiklere rağmen, hikâyeyi okumak zordur.
Ses ve Öfke – Kitap Açıklaması
Yirminci yüzyılın klasikleri arasına girmiş, Faulkner edebiyatının zirvelerinden biri olan Sesve Öfke’de, ABD’nin güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı farklı bilinçlerle izleniyor: Zihinsel engelli oğul Benjy’nin, suçluluk ve onur duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin’in, sert, mantıklı ve kurnaz diğer erkek kardeş Jason’ın anlatımlarıyla, ailede yaşananlar yavaş yavaş açığa çıkıyor. Faulkner’ın, kendine özgü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri, yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki ustalığını doyasıya gösteren bir roman Sesve Öfke.
Ses ve Öfke’de, karakterlerin sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner’ın diliyle bir cam kırığı kadar keskin, bir öfke ânı kadar yüksek sesli.
Yazdığım bir romanı daha önce yazdıklarım arasından bana en çok acı ve keder verenine göre yargılarım, tıpkı bir annenin hırsız ya da katil olan çocuğunu rahip olan çocuğuna oranla daha çok sevmesi gibi.
William Faulkner (En sevdiği romanının neden Ses ve Öfke olduğunu açıklarken)
Faulkner’dan başka hiç kimse yazıya yüreğinden ve ruhundan bu kadar çok şey katmamıştır.
Eudora Welty
(Tanıtım Bülteninden)