Sakar

Sakar – Alexandre Seurat

Tür:Roman
Yazar:Alexandre Seurat
Yayınlanma Tarihi:2023
Yayınevi:Metis Yayıncılık
ISBN:9786053162803
Karakterler

Diana H.: Doğduğu andan itibaren istenmeyen bir çocuk olarak büyüyen, ihmale ve şiddete maruz kalan küçük kız. Masumiyeti ve çaresizliğiyle, sistemin boşluklarında kaybolan trajik bir figürdür.

Anne: Borç batağında olduğu için hamileliği sırasında çocuğundan kurtulmak ister ancak son anda Diana’yı geri alır. Anne olmanın sorumluluğunu taşımayan, acımasız ve duyarsız bir karakterdir.

Baba: Maddi sıkıntılarla boğuşan, kibar ve mükemmel aile babası görüntüsünü korumaya çalışan, ancak perde arkasında Diana’yı ihmale ve şiddete maruz bırakan bir figür.

Arthur: Diana’nın üvey ağabeyi. Anne ve babanın sevgisini kazanan bir çocuk olarak büyürken, Diana ile sık sık kavga eder. Ailesinin ilgisini kaybetmemek için onunla rekabet içindedir.

Anneanne: Torununa bağlı olan ancak büyük kızını kaybetme korkusuyla olaylara müdahil olamayan bir kadın. Diana’nın hayatını kurtarmak için harekete geçse de geç kalır.

Teyze: Diana’nın kötü muameleye uğradığını fark eden ilk kişi. Ancak aile içindeki hassas dengeleri bozmaktan çekindiği için geç harekete geçer.

Sınıf Öğretmeni: Diana’nın üzerindeki morlukları ve yaraları fark eden, şüpheleri doğrulamak için düzenli gözlem yapan ve yetkililere haber veren kişi. Ancak tüm çabalarına rağmen Diana’yı kurtaramaz.

Müdire Hanım: Öğretmenin endişelerini ciddiye alarak ailesiyle iletişime geçmeye çalışan, ancak ailenin kusursuz imajına aldanan bir eğitimci.

Okul Doktoru: Diana’nın vücudundaki izleri fark etse de, somut kanıt olmadan Çocuk Refah Hizmetleri’ne başvurmanın riskli olacağını savunan bir karakter.

Savcılık ve Jandarma: Diana’nın durumunu inceleyen ancak yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle dosyayı kapatan yetkililer. Kadın jandarma, Diana’yla görüştükten sonra onun davranışlarından etkilenerek görev değişikliği talep eder.

Konusu

Sakar, toplumun ve sistemin gözleri önünde yaşanan, ancak önlenemeyen bir çocuk istismarı trajedisini anlatan sarsıcı bir anlatıdır. Aile içindeki şiddet ve ihmale karşı duyarsız kalan bürokratik sistemin, bir çocuğun ölümüne nasıl göz yumduğunu gözler önüne serer. Öğretmenler, doktorlar ve sosyal hizmetler Diana’nın yardım çığlıklarını fark etse de, kanıt yetersizliği ve aile üzerindeki sosyal algı sebebiyle müdahale edemezler. Roman, bir çocuğun ihmalle ve şiddetle geçen hayatının, sonunda sistem tarafından nasıl feci bir şekilde yüzüstü bırakıldığını anlatıyor.

Sakar Özeti

Diana H., annesi tarafından istenmeyen bir çocuk olarak dünyaya gelir. Annesi, babasının borç içinde olduğunu öğrenince onu sosyal hizmetlere vermeyi düşünse de, anneannesinin ısrarıyla Diana’yı geri almak zorunda kalır. Ancak bu, onun daha iyi bir hayata kavuştuğu anlamına gelmez.

Diana, küçüklüğünden itibaren evde sürekli şiddete maruz kalır. Soğuk suyla yıkanır, yemek çaldığında sert yumruklar yer. Üvey ağabeyi Arthur ile sık sık kavga ettiği söylenir, ancak gerçek çok daha korkunçtur. Fiziksel ve psikolojik şiddet, Diana’nın günlük hayatının bir parçası olur.

Altı yaşında okula başlatıldığında, fiziksel deformasyonları ve gelişim geriliği hemen dikkat çeker. Müdire Hanım, onun özel eğitime yönlendirilmesi gerektiğini düşünür. Ancak asıl dikkat çeken şey, bedeninde giderek artan morluklar ve yaralardır. Sınıf öğretmeni, düzenli olarak Diana’nın vücudundaki izleri kaydetmeye başlar. “6 Aralık, boynunda bir iz… 9 Aralık, uylukta morluk… 17 Aralık, kolda yanık…” Öğretmen endişelerini hem annesiyle hem de okul doktoruyla paylaşır, ancak doktor somut kanıtlar olmadan harekete geçmenin ailenin itibarını zedeleyebileceğini söyleyerek süreci yavaşlatır.

Durum giderek kötüleşir. Diana uzun süre okula gelmez ve döndüğünde şiş gözleri, yürümekte zorlanışı herkesin dikkatini çeker. Bir gün öğretmeni, kızın ayakkabısını çıkarır ve ayak tabanının derisinin kalktığını, sıyrıklarla dolu olduğunu görür. Hemen hastaneye kaldırılan Diana’ya doktorlar Silverman Sendromu teşhisi koyar: Bu, kötü muamele sonucu ortaya çıkan bir travma sendromudur. Ancak savcılık, yeterli delil olmadığını öne sürerek soruşturmayı kapatır.

Zaman içinde Diana’nın devamsızlığı kronik hale gelir. Okul yönetimi ve sosyal hizmetler aileyle defalarca iletişime geçse de, her seferinde bir bahane üretilir. Sonunda, köşeye sıkışan aile, Diana’yı öldürmeye karar verir. Önce kayıp ihbarı verirler, ardından çelişkili ifadelerle dikkat çekmeye başlarlar. Baskıya dayanamayan anne ve baba, küçük kızın cesedini sakladıkları yeri itiraf ederler.

Bu olay, Fransa’da 2009 yılında büyük bir infial yaratan Marina Sabatier vakasını temel alır. Yazar Seurat, bu korkunç gerçeği röportaj tekniğiyle aktarırken, sistemin ihmali ve bürokrasinin çarkları arasında ezilen bir çocuğun trajik hikâyesini tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer.

Bu eser, yalnızca bir çocuğun dramını değil, aynı zamanda toplumsal duyarsızlığın, bürokratik engellerin ve aile içi şiddetin derin izlerini anlatıyor. Diana’nın kurtarılabilecekken göz göre göre ölüme terk edilişi, okura sarsıcı bir eleştiri sunuyor.

Sakar – Kitap Açıklaması

Kayıp ilanını gördüğüm zaman artık çok geç olduğunu anladım. O şiş yüzü ismi olmadan da tanırdım, o kısık gözleri ve o tuhaf gülümsemeyi; hiçbir şeyin yolunda gitmediği apaçıkken, ‘Her şey yolunda’ demeye çalışan o yorgun yüzü, bana düşmanca değilse de umutsuz gözlerle bakan, ulaşılmaz bir yere çekilmiş o yüzü; ‘Hiçbir şey yapamayacaksın’ diyen bakışı. Gerçekten de hiçbir şey yapamadığımı o gün anladım. Fotoğrafta iri ilmekli, beyaz bir hırka giymişti, boynundaki fular bluzunun üzerine sarkıyordu, uygunsuz bir kıyafet, sekiz yaşında bir çocuk kıyafeti değil, bir erişkinin kıyafeti; ama hepsinden öte, o tuhaf duruşu; kollarını kendine farklı bir hava vermeye çalışır gibi garip bir biçimde kavuşturmuştu. Fotoğraf bana, her tarafı acıdığı halde iyiymiş gibi görünmeye çalışan o dokunaklı halini hatırlatıyordu, acısı sakar hareketlerinden, gergin kollarından ve bacaklarından belli olduğu halde; içinde bir şeylerin paramparça olduğu hemen fark ediliyordu.”

Fransa’da yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınan roman, aile kurumuna sorgusuz sualsiz kutsallık atfedilmesinin yıkıcı sonuçlarını yalın ve sarsıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor.

Bizi Takip Edin! @kitapdiyaricomtr

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

Bilgilendirme
“Sitemiz, kitaplara dair bilgiler sunarak hafızanızı yenilemenize ve yeni okuma deneyimlerine adım atmanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.”

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

Sosyal Medya

771BeğenenlerBeğen
4,912TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
28TakipçilerTakip Et
188AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular