İz – Canan Tan
Karakterler
Verda: Babasının izinden giden bir avukattır. Babasının başka biri ile evlenmesi üzerine babası ile uzun süre görüşmez ve ölümünden sonra da babasının peşinde iz sürmeye başlar ve olaylar gelişir.
Vedat: Verda’nın avukat babasıdır.
Semra: Verda’nın annesidir. Uzun yıllar sonra Alzheimer hastası olur.
Meliha Hanım: Vedat’ın Semra’dan ayrıldıktan sonra evlendiği arkadaşıdır.
Bülent: Verda ile Ankara’da tanışan ve ondan on dört yaş büyük olan bir gazetecidir.
Konusu
Kitap, bir kız ile baba arasındaki sarsılmaz sevgiyi ele alınıyor.
İz Özeti
Verda, babasının izinden giden başarılı bir avukattır. İstanbul’da huzurlu bir hayat sürerken, Ankara’dan gelen haberlerle hayatı değişir. Babası avukat Vedat Karacan intihar eder. Babasının ölüm haberini alınca, onunla ilgili pişmanlıklarını hatırlamaya başlar.
Çocukken annesi Semra ve babası Vedat ile Ankara’da mutlu bir hayat yaşamıştır. Yıllar geçtikçe anne ve babası arasındaki aşk bitmeye başlar. Verda üniversiteye başlayınca ayrılmaya karar verirler. Ayrılığın bu kadar ertelenmesinin sebebi Verda’nın ayrılıktan etkilenmesini engellemektir. Ama aralarında çıkan tartışmalardan Verda’nın daha fazla etkilendiğinin farkında değillerdir. Semra evlendiğinde kocasının kendisini sürekli aldatmasından korkmuş ve hep bu korkuyla yaşamıştır. Bunun en büyük sebebi ise Vedat’ın kendisinden 6 yaş küçük olmasıdır. Semra ve Vedat’ın ayrılmasından sadece 3 ay sonra Vedat evlenmeye karar verir. Evleneceği kişi, Semra ve Verda’nın çok iyi tanıdığı, sürekli evlerine girip çıkan Meliha Hanım’dı. Bunu öğrenen Semra, şüphelerinin doğru olduğunu ve Vedat’ın kendisini aldattığını anlar ve bunun için Meliha Hanım’ı suçlar. Ama bu konuda yanıldığı yıllar sonra anlayacaktır. Verda, babasının evlendikten sonra babasıyla olan tüm ilişkilerini keser. Hayatı pervasızlaşır ve okulu eskisi kadar umursamaz. Arkadaş çevresi, davranışları, giyim tarzı değişir. Hatta babasını cezalandırmak için evleneceğini babasına söyler. Evleneceğini söylediği Muzo’yu ne kadar çok sevdiğini ayrıldıktan sonra anlar. Muzo’dan ayrıldıktan sonra eski hayatınız geri döner. Okulu bitirir ve başarılı bir avukat olur.
Ankara’da çalışırken eşi Bülent ile tanışır. Başarılı bir gazeteci olan Bülent evlidir ve Verda’dan 14 yaş büyüktür. Ailesinin tüm muhalefetine rağmen Bülent ile evlenir ve İstanbul’a yerleşir. Evlenmeden önce babasını Bülent’le tanıştırır ama sonra ne nişanlarına ne de düğünlerine davet etmez. Yıllar sonra oğlu Kaan doğduğunda annesi tarafını ziyaret etmek için Ankara’ya gelir ve bu süre zarfında babasını 2 yaşındaki oğlu Kaan ile tanıştırır. Burada da amacı torununu babasına bir kez göstermek ve torununu özlemektir. Uzun yıllar babasını göremeyen babasının ölüm haberi, onu görmek için Ankara’ya gittiği günlerde gelir. Yıllar sonra babasının evine giderek Meliha Hanım ile tanışır. Meliha Hanım’ın üzüntüsünü görünce babasını ne kadar çok sevdiğini anlar. Babasının cenazesinden sonra bir süre Ankara’da kalır ve babasını intihara sürükleyen sebepleri aramaya başlar. Bir iz ararken, babasının son davasını öğrenir ve bu davayı araştırmaya gönüllü olur. Çayyolu davası, Arslanlı ailesi ile Alpagutlar arasında yıllardır devam eden bir arazi anlaşmazlığıdır. Verda, Arslanlı ailesinin avukatlığını yapmaya başlar. Karşı tarafın avukatı, kariyerine Vedat Karacan’ın yanında stajyer olarak başlayan Vural Türkoğlu’dur. Verda’ya tüm duruşmalarda konuşmaları gerektiğini söyler, ancak Verda bunun yanlış olacağını düşündüğü için asla kabul etmez. Bir yıl sonra Vural Türkoğlu, Verda’yı ikna eder ve bildiği tüm gerçekleri Arslanlı ailesiyle birlikte anlatır. Öğrendiklerinin ardından davadan vazgeçmeyi düşünen Verda, babası hakkında bir şeyler öğrenme ümidiyle davaya devam eder.
Dava devam ederken Verda’nın ailesinde işler iyi gitmez. Eşi Bülent ile yıllar içinde biriken kırgınlıklar onları boşanmanın eşiğine getirir. Annesi Semra’ya Alzheimer hastalığı teşhisi kondu ve durumu giderek kötüleşir. Eski eşi Vedat’ın ölümünün öğrenilmesi Semra Hanım’ın hastalığını tetikleyen en önemli sebeptir. Babasının ölümünden iki yıl sonra annesi de ölür. Annesinin son günlerinde ona her konuda yardımcı olan eşi Bülent’ten ayrılmaktan vazgeçerler ve artık birbirlerini daha iyi anlamaya başlarlar. Annesinin ölümünden bir süre sonra Vural Türkoğlu, Verda’yı arar ve her şeyi öğrenmenin zamanının geldiğini söyler. Onu İzmir’in Akyaka kasabasına gönderir. Burada babasıyla ilgili tüm gerçekleri öğrenir. Babasının davadan vazgeçmek isteyip de vazgeçemediğini, kendisini intihara sürükleyen sebepleri ve Meliha Hanım’ı yıllarca boş yere suçladıklarını öğrenir. Artık Çayyolu davasıyla ilgili her şeyi öğrenmiştir ve bu davayla ilgili seçeceği iki yol vardır. Ailesine ve sevdiklerine zarar vermeyecek şeyleri yapmaya karar verir.
İz – Kitap Açıklaması
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü. Minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde, yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım. Parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi? Keşke hep küçük kalsalardı… Ne oldu da ayrıldı ellerimiz baba? Hiçbir zaman soramadım bunu sana. Sormak istediğimde fırsat olmadı, fırsat olduğunda cesaretim… Kariyerinde zirveye ulaşmış ünlü avukat Vedat Karacan’ın intiharıyla başlıyor öykü. Bu beklenmedik ölümün ardında yatan gizi çözmek, Verda’ya düşmektedir. Geriye dönüp baktığında yüzleştiği keşke’leriyle, pişmanlıklarıyla ve içini kavuran devasa bir özlemle sürecektir babasının izini…
(Tanıtım Bülteninden)