Eyvah Kitap! – Mine Soysal
Tür: | Çocuk |
Yazar: | Mine Soysal |
Yayınlanma Tarihi: | 2006 |
Yayınevi: | Günışığı Kitaplığı |
Karakterler
Kitap, günlük yaşamdan seçilmiştir. Kitaptaki kısa öykülerde birçok karakter var. Her karakterin kendine has özellikleri vardır. Ancak genel hatlarıyla çocukların ortak özellikleri kitap okumaya yaklaşımlarıdır. Kitapta yer alan çocuk karakterlerin kitaplardan uzaklaşmasının çeşitli nedenleri ve sonuçları okuyucuya aktarılmaktadır.
Konusu
Ne yazık ki kitabın konusu hem gençlere hem de çocuklara hitap etmesiyle dikkat çekiyor. Bu kitapta günlük hayattan belli başlı hikâyeler yer almaktadır. Kitapta okuyucuya anlatılan hikâyelerde günlük hayattan alınan belli dersler var. Her hikâyede farklı konular işleniyor. Ancak genel olarak çocukların gözünde kitap sevgisi ve kitabın ne ifade ettiğidir. Kitabın yönlerinden biri de çocuklara kitap okuma alışkanlığının ne anlama geldiğini aşılamaktır. Çocukların kitaplara karşı neden pek sıcak olmadıkları da tartışılır.
Eyvah Kitap! Özeti
Bu kitaptaki öyküleri anlatanlar: Klasikler’den nefret ettiğini sananlar. Sürekli, “Odana git, kitabını oku!” denenler. Bilgisayarla kitaplar arasında seçime zorlananlar. Kitap okuduğu duyulursa “karizmasının çizileceğinden” korkanlar. Yalnızca kitap okurken kendini iyi hissedenler. Ailesi hiç kitap okumazken, tatilde bile kitap okuması beklenenler. Sadece “Harry Potter” kitapları okumak isteyenler. Öğretmenin ödev verdiği kitabı “iğrenç” bulanlar ve diğerleri…
Aptal mıyım Ben?
Annesi, 8. sınıf öğrencisi Okan’ın hiperaktif olduğunu düşünür. Ailesi, Okan’ın istemediği şeyleri yapmasını ister. Bu onu çok rahatsız eder. 3. ve 4. sınıftayken okumayı severdi ama 5. sınıfta soğumaya başlar. Çünkü okuduğu kitapları sevmez. Kitaplar her zaman çocuklara mesaj gönderir. Okan böyle kitapları sevmez. Bu yüzden o yıl sınava gireceği hiç bir kitabı okumaz.
Kitaptan Kaç Alınır?
7. sınıf öğrencisi Elif’in Türkçe öğretmeni Ayla Hanım, ikinci dönem gireceği ilk sınavda sömestr tatilinde okumasını istediği iki kitaptan sorular soracaktı. Kerem hocaya bu kitaplardan bir şey anlamadığını söyler. Öğretmen anlamadığını önceden söylemesi gerektiğini söyleyince Kerem, sınavda bu kitapların kendisine sorulacağını bilmediğini söyler. Aksi takdirde özet sitelerine bakabileceğini belirttir. Öğretmen buna çok kızar. Kerem, konusunu beğenmediği için kitabı okuyamadığını söyler. Öğretmen sınıftan çıkınca Tufan, Kerem’e neden internete girip kitabın özetini bulmadığını sorar. Aslında Elif de Kerem gibi hocanın verdiği kitapları okumakta zorlanmıştır. Hocaya söylediğinde okuması gerektiği cevabını alır. Sonuç itibari ile sınavda düşük not alır.
Odana Git, Kitabını Oku
4. sınıf öğrencisi Cem, ailesi tarafından odasına çıkıp kitap okuması için sürekli uyarılır. Babaannesi, dedesinin ölümüne üzülüp ağlarken, Cem’i odasına gönderirler. Orhan Amca komik fıkralar anlatırken odasına göndermişler. Bir gün ailesi sebepsiz yere odasına gidip okumasını söyler. Cem sebebini çok merak eder. Bunun için odasına gidip duru gibi yapıp mutfağa saklanır. Anne ve babasının onun için tartıştığına tanık olur. Annesi, babasının Cem’in okul işleriyle meşgul olmasını ister.
Okuma Saati Çilesi
8. sınıf öğrencisi Seda’nın okulunda yeni bir uygulama başlar. Öğleden sonraki ilk dersten önce zil çalar ve herkes sınıfına gider kitap okur. Seda bu durumdan çok sıkılır. Küçük sınıflar için eğlenceli olduğunu söyler ama yaşadıkça dikkati dağılır.
Bilgisayar mı, Kitap mı?
5. sınıf öğrencisi Barışcan’ın ailesi, bilgisayar başında sık vakit geçirmemesini, eline bir kitap alıp okumasını ister. Barışcan ya ödev yaptığını ya da bilgisayar başında arkadaşlarıyla konuştuğunu söyler. Barışcan bunların bir zararı olmadığına inanır. Ancak bilgisayarda oyun oynadığını da itiraf eder. Şiddet içeren oyunlar oynardı ama annesi ona bundan bahsettikten sonra artık bu tür oyunları oynamaz olur. Barışcan’ın babası Almanca tercümandı. Odası babasının karşısında olduğu için sürekli ders çalışmasını ve kitap okumasını ister. Barışcan daha çok bilim kurgu ve fantastik kitapları okumayı tercih eder. Ayrıca faydalı ve faydasız işlerin ayrılmasına da karşıdır.
Çok Para Gerekliymiş
4. sınıf öğrencisi Zehra’nın köyündeki öğretmenin on iki kitabı, Fikret’in oğlu Ankara’dan üç, toplam on beş kitap getirir. Ama öğretmen onları az bulur. Yetmiş hanelik bir köyde beş yüz kitap olması gerektiğini söyler. Gazetelere, zenginlere, devlet adamlarına mektuplar yazar. Zehra, babasını ikna edemedikleri için okula geç gitmek zorunda kalır. Babası kızların okumasına karşıdır. Ablasının hiç okumadığını, 15 yaşında evlendiğini ve üç çocuğu olduğunu söyler. Zehra’nın okulunda kütüphane kurmak için uygun bir yer yoktur. Bunun için öğretmen köylülerden 50 lira toplayıp yeni bir oda yapıp kütüphane olarak kullanabileceklerini söyler.
Bizimkiler Hep Kitap Okur
Anne ve babası çok kitap okumasına rağmen 7. sınıf öğrencisi Sinan okumayı pek sevmeyen bir çocuktur. Ailesi, özellikle de annesi onun fikirlerine hiç aldırış etmez, Sinan adına kendisi karar veririr. Sinan da bundan çok rahatsız olur. Ağabeyi de çok okuyan ve okumayı seven bir çocuktur. Tıp okuyarak cerrah olmak ister. Sinan ise çizgi romanları, gezileri ve bilgisayar dergilerini sever.
Şimdi Keyfim Tıkırında
7. sınıf öğrencisi Özge, 4. sınıftayken çok kitap okur. Okumayı öğrenmeden önce babası bazı akşamlar ona kitap okur. Bazen annesi hikâyeler anlatır. Özge okumayı öğrenince kitap okumayı, hikâye anlatmayı bırakırlar. Daha sonra annesi ve babası ayrılır. Bir süre sonra barışırlar. Babası büyük bir trafik kazası geçirir. Annesi peşinden koştuğu liderliği alır. Artık ödevlere, arkadaşlara, alışverişe, gezmeye, tenis oynamaya, kitap okumaya vakit ayıramıyordu. Annesi ve babası artık onunla ilgilenmiyordu. İstediği yere gidebilir ve istediğini alabilirdi.
Duyulursa Karizmam Çizilir
6. sınıf öğrencisi Ahmet’e göre bazı erkekler okumayı kız işi sanıyorlar ve karizmaları çizilmesin diye kitap okuduklarını söylemezler. Tatildeyken öğretmeninin tavsiye ettiği bir kitabı okuduğu için arkadaşları onunla dalga geçmişti.
Karar Babam Verir
7. sınıf öğrencisi Zeynep, iki kardeşi ve babasıyla bir pazar günü kitap fuarına gider. Akşam teyzeleri onu ziyarete geleceği için annesi gelemez. Bir standdan kendilerine ve annelerine olmak üzere toplam dört kitap alırlar. Yazar kasaya gitmeden önce babası yanına gelir ve aşkla ilgili bir kitap seçtiği için kitabı değiştirip başka bir kitap almasını ister.
Aile Klasiklerimiz
6. sınıf öğrencisi Selim’in annesi, Selim’e sürekli klasik kitaplar okuması için baskı yapar. Okuldaki öğretmenler de bu kitapları okur. Selim de bu durumdan oldukça rahatsız olur.
Ödev Verdiler, İğrençti!
Bir yazar, 8. sınıf öğrencisi Aslı’nın okuluna röportaj için gelir. Yazarla diyalog kurduğunda “Çalıkuşu” romanını beğenmediğini söyler. Konuk yazar da bunun normal olduğunu, ilgi ve isteklerin farklılık gösterebileceğini söyled. Aslı, “Çalıkuşu” yerine iki kitap daha okuduğunu söyleyince yazar bunu öğretmenleriyle paylaşması gerektiğini açıklar.
Konsantre Olamıyormuşum
Annesi, 6. sınıf öğrencisi Berke’nin konsantre olamadığı için okuyamadığını düşünür. Berke beğenmediği kitapları yarım bıraktığı için. Yeni öğretmeni Arzu ise bunun normal olduğunu ve büyüdüğünde bu kitapları tekrar okuyabileceğini söyler.
Öğrenmekle Ne İlgisi Var?
6. sınıf öğrencisi Senem’in okulunda Dünya Çocuk Kitapları Haftası etkinlikleri düzenler. Senem de bu olaylarda yer alır. Okulun bazı yerlerinde sergilemek üzere panolar hazırlar. Arkadaşları, çok bilgili olduğunu ima ederek onunla dalga geçerler. Özcan isimli bir arkadaşı, kitaplara çok meraklı olduğunu söyleyerek arkadaşları arasında onu rezil eder. Senem’in annesi ve babası ayrılır. Senem babasıyla yaşar. Annesi Turgut adında bir adamla evlenir. Ve bir kızları olur. Akşamları babası Senem’le pek ilgilenmez. Senem zamanının çoğunu odasında geçirir. Okuduğu kitaplar ona hiçbir şey öğretmeyen macera kitaplarıdır.
Kitap Okumak Zorunda Değilim!
5. sınıf öğrencisi olan Burak, sıkıcı bulduğu için kitap okumak zorunda olmadığını hep söyler. Dersleriyle çok ilgili olduğu için kitap okumaya vakti olmadığını düşünür. Burak masa tenisi oynamaktan, teyzesinin hediyesi ile böcek avlamaktan, internette sohbet etmekten ve teknoloji dergileri okumaktan keyif alır.
Zorla Şiir Okunur mu?
7. sınıf öğrencisi Damla, kendisinden üç yaş küçük olan ağabeyi ile aynı okula gider. Kardeşinin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Çünkü annesi ve babası çok çalıştıkları için eve geç gelirler. Bir öğretmen kardeşine iki şiir kitabı tavsiye eder ve ona bir tane alıp okuması için ödev verir. Bu şiir kitaplarından bir tane alırlar ama kardeşi hiç beğenmemiştir. Sonra bir gün babalarıyla birlikte okurlar. Şiirleri çok severler.
Kitap Başına Yirmi Lira
6. sınıf öğrencisi Teoman, okuduğu kitap başına 20 lira almak için kayınbiraderi Adnan ile bir anlaşma yapar. Kitap bittiğinde kayınbiraderinin kitapla ilgili sorduğu sorulara doğru cevap verirse parayı hak etmiş olacak. Ayda otuz beş lira kazanır. İkinci kitapta kayınbiraderi kopya çektiğini düşündüğü için yani kitabın tamamını okumadığı için beş lirasını keser. Kayınbiraderinin de “Paşa” adında bir Sibirya kurdu varmış.
Böyle Armağan mı Olur?
5. sınıf öğrencisi Yağmur’un Burak adında bir arkadaşı var. Yağmur ve Yeliz’i doğum günü partisine davet eder. Yağmur, Burak’a kitap hediye eder ancak Burak bu hediyeyi hiç beğenmez.
Ortadan Toz Olmak
6. sınıf öğrencisi Ömer, yapmaması gereken bir şey yapınca ortadan kaybolur, odasına çıkıp kitap okur ve ailesinin kızmasını bekler. Bunu yapmak, ailesinin sinirlerini daha hızlı yatıştırır.
Okurken İyiyim
7. sınıf öğrencisi Selin, zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir. Cumartesi günleri ailesi onu büyükannesine bırakır. Büyükannesinin Minder adında bir kedisi var.
Ayın Okuyan Öğrencisi
Ozan’ın okulunda 5. sınıf öğrencisi, kütüphane kapısına her ay en çok kitap okuyan öğrencinin adı ve fotoğrafı asılır. Ozan, o kapıda asla bulunamayacağını düşünür. Ozan’ın ağabeyi çok başarılı bir öğrencidir. Ozan, kendisi kadar başarılı bir öğrenci olmadığı için kardeşine öykünür.
Biz Kitapla mı Büyüdük?
4. sınıf öğrencisi Gülsüm’ün annesi, öğretmeniyle görüştükten sonra Gülsüm’ün kitap okuması gerektiğini öğrenir. Okuldan dönerken hafta sonu okuması için Gülsüm’e iki kitap verir. Gülsüm, vaktinin az olduğu bahanesiyle kitapları okumayacağını söyleyince annesi terliğini fırlattır. Büyükannesinden yadigâr olan sehpanın üzerindeki vazoyu kırar. Gülsüm’ü azarlayıp döver. Annesi onu sık sık döver. Gülsüm babasını daha çok sever. Çünkü babası ona daha iyi davranır. Babası ve annesi bu kitap meselesi yüzünden kavga ederler. Babası annesine kızar, kitaplarla büyümüşler mi diye sorar. Annesi masada ağlar. Gülsüm de bu duruma çok üzülür. Söylediklerine pişman olur.
Harry Potter Okumak
5. sınıf öğrencisi Can, Harry Potter serisinin ilk kitabını okuduğunda fantastik kitapları okumayı sevdiğini fark eder. Ancak Can’ın babası Harry Potter kitaplarını pek sevmez. Can bu kitapları okuduğu için annesine de kızar. Can’ın ablası ise hem bu tür kitapları okumayı çok sever hem de babasına okutmaya çalışır.
Gazetece Ailenin Gazeteci Kızı
8. sınıf öğrencisi Deniz, 6. sınıftan itibaren okul dergisine yazılar yazmaktadır. Anne ve babası da gazeteci olduğu için fikrini sormadan onu yazı işleri ekibine katmışlar. Deniz büyüyünce gazeteci olmak ister. Deniz’in babası çok hoşgörülüdür. Bu onu hiç rahatsız etmez, fikirlerini asla dayatmaz.
Bari Tatilde Rahat Bırakın
5. sınıf öğrencisi Kerem’in öğretmeni yaz tatilinde okunacak kitapların listesini verir. Kerem’in annesi, 14 kitaplık bu listeden 12’sini haftada bir kere okumasını ister. Sonra ayda iki kitap okumayı kabul ederler. Kerem’in annesi ve babası hiç kitap okumaz. Ama Kerem tatildeyken okuması için üç kitap koymuşlar.
Büyüyünce Okursun
5. sınıf öğrencisi Buse, büyüklerin okuduğu kitapları merak eder. Buse de okuduğu kitaplardan büyükler gibi bahsetmek ister. Ancak konuşacak kimseyi bulamaz. Feyza isimli arkadaşıyla okudukları kitaplar hakkında tartışmak isteyince arkadaşı onunla dalga geçer. Öğretmeninin sömestr tatilinde okuması için verdiği kitabı çocukça bulan Buse, kendi kütüphanesinden bir kitap okumak ister. Ama okuduğunda anlamaz. Kitabı kendisine okumadığı için ailesine kızar.
Televizyonla Olur mu?
8. sınıf öğrencisi Buğra’nın öğretmenlerinden Esra yan apartmanıdır. Buğra’nın 7. sınıf karnesi iyi olduğu için ailesi ona bir bilgisayar alır. Ama geceleri dışarı çıkmasını da yasaklarlar. Esra hoca bir gece Buğra’ya oturmaya gelir. Sohbet sırasında gazete bile okumadığını söyler. Buğra’nın babası da ertesi sabah kahvaltıdaki davranışını eleştirir. Okuyarak öğrencilerine örnek olması gerektiğini söyler.
Diğer Öyküler
- Büyükleri Anlamak
- Önyargı da Ne Demek?
- “Oku” Demekle Olur mu?
- Okulda Yazar Var
- Öyle Yalnızım ki
- Okulla Aram Yoktur
- Bu da Benim Öyküm
Eyvah Kitap! – Kitap Açıklaması
Cesaretle işlediği konularıyla çocuk ve gençlik edebiyatında önemli bir yer edinen yazar Mine Soysal bu kitabını, okuma eğilimleri üzerine sohbet ettiği 40 binden fazla öğrenciden esinlenerek kaleme aldı. Çocukların, gençlerin gözünden “kitap” ve “okuma” kavramlarına alışılmışın dışındaki açılardan yaklaşan deneme, aynı zamanda ülkemizde son yıllarda bu alanda yaşananları da tartışmaya açıyor. Kitapta yer alan ve gençlerin “kitap okuma” deneyimlerini içeren şaşırtıcı, düşündürücü, hatta komik öyküler eğitimcilere, ebeveynlere, çocuklara ve gençlere birlikte tartışma olanağı sunarken, çarenin bireysel haklara saygı göstermek, nitelikli seçenekler sunmak ve sınırsızca iletişim kurmak olduğuna işaret ediyor. Gençler kadar yetişkinlerin de okumaktan zevk aldığı kitap, Arnavutça’ya çevrildi.
Bu kitaptaki öyküleri anlatanlar: Klasikler’den nefret ettiğini sananlar. Sürekli, “Odana git, kitabını oku!” denenler. Bilgisayarla kitaplar arasında seçime zorlananlar. Kitap okuduğu duyulursa “karizmasının çizileceğinden” korkanlar. Yalnızca kitap okurken kendini iyi hissedenler. Ailesi hiç kitap okumazken, tatilde bile kitap okuması beklenenler. Sadece “Harry Potter” kitapları okumak isteyenler. Öğretmenin ödev verdiği kitabı “iğrenç” bulanlar ve diğerleri…
(Tanıtım Bülteninden)
Özetim içinde çok güzel sağolun
okuduğum bir kitaptı unutmuştum çok iyi öneriyorum
bu aslında özeti değil gibi çok uzun ama yine de beğendim güzel olmuş.