Çehov’dan Hikayeler – Anton Pavloviç Çehov
Tür: | Çocuk |
Yazar: | Anton Pavloviç Çehov |
Yayınlanma Tarihi: | 2016 |
Yayınevi: | Ema Genç |
Konusu
Modern hikâyelerin kurucularından biri olan Çehov, eserlerinde 19.yy Çarlık Rusya’sının değişen toplum yapısını ustalıkla işler. Romanlarında ve yazdığı kısa hikâyelerinde, insanın evrensel sorunlarına değinir. Sohbet eder gibi gelişen akışta iyiye veya kötüye işaret etmez, kararı okuyucuya bırakır. Dili bütün zenginliğiyle kullandığı için Tolstoy; Dostoyevski, Turgenyev gibi yazarlardan da haklı övgüler almıştır.
Çehov’dan Hikayeler Özeti
1: Istırap
Galchino bölgesinin en iyi tornacısı ve en sarhoşu Grigory Petrov, karısını hastaneye götürmek üzere yola çıkar. Fakat yol bozuk ve hava şartları ağırdır. Tipi bastırmış, zaten sarhoş olan yaşlı adamın görüş mesafesi de daralmıştır. Önünü göremeyen Grigory, doktora eşinin durumunun izahını nasıl vereceğini düşünürken öte taraftan da bozuk yoldaki atını kamçılamayı ihmal etmez. Yıllarca eziyet edip dövdüğü karısının ölmemesi için Tanrıya yalvarır. Dayanması için yalvardığı eşi için artık çok geçtir. Köyüne dönmek için atının yönünü çevirir. Soğuktan donmak üzere olan elleri mahfuzu bile tutamaz. Tatlı bir uyku çöker üstüne. Gözünü açtığında hastane odasındadır. Yaşlı adam, soğuktan kollarını ve ayaklarını kaybeder. Pişmandır hem de çok…
2: Baba
İhtiyar Musatov, oğlu Boris’i ziyaret eder. Nedeni ise yine para istemek içindir. Cebindeki son metelikle yine içkisini almış, yarı sarhoş haliyle oğluna yeni yalanlar sıralamıştır. Oğlunun babasını dinlerken takındığı sessiz tavır, yaşlı adamı utandırır. Ölen eşine yaptığı eziyetlerden, çocuklarına olan tavrından yaşadığı sefil hayattan, o güne kadar sıraladığı yalanlara kadar hepsini sırasıyla itiraf eder. Kirayı ödeyebilmek için Boris’in yardımına ihtiyacı vardır. Genç adam, tüm söylenenlere inat babasının isteğini karşılar.
3: Bukalemun
Başkomiser Oçumelov, arkasında bir polis memuruyla birlikte sokakları dolaşırken kulağına bir ses çalınır. Dönüp baktığında, üçayak üstünde kaçan bir köpeği ve parmağı ısırılan adamı görür. Adam kuyumcudur, işini elleriyle yaptığı için köpeğin sahibinin tazminat ödemesini ister. Küçük bir araştırma sonunda köpeğin, General Jigalov’un olabileceği konuşulurken, görgü tanıkları kararsızdır. Kimi bu bilgiyi doğrular, kimi de yalanlar. Köpeğin cezası sahibinin kim olduğuna göre değişir. Köpeğin sahibi General olunca ve suçsuz, sokak hayvanı olunca imhasına kadar gider. Neyse ki köpek Generalin kardeşine aittir ve suçsuz bulunur.
4: Mideler Zil Çalmaya Başlayınca
N. Mahkemesi’nin hâkimleri aylık toplantılarını bitirdikten sonra konferans salonunda toplanırlar. Akşam yemeği için evlere dağılmadan önce biraz istirahat etmek için oturduklarında mahkeme kâtibi Zhilin, yemek üzerine sohbet açar. Anlatırken yaşayanlardan olan Zhilin, hâkimlerin de iştahını kabartır. Açlıktan ve anlatılanlardan mideleri kazınan hâkimler birer ikişer odayı terk ederler. Masanın üzerinde biriken evrakları toplamak kâtip Zhilin’e kalır.
5: Ödlek
Kızı Kolya’nın öğretmeni Julia Vassilyevna’yı aylık ödeme için yanına çağırır. Julia, iki ay geciken maaşa ihtiyacı olmasına rağmen isteyemez. Aylık kırk rubleye anlaşmış olmalarına rağmen işvereni otuz rublede anlaştıklarını iddia eder. İzin günlerini, Kolya’nın hasta olduğu günleri, evde kırdığı bardağa kadar olan giderleri onun hesabından düşer. Geriye on ruble kalmasına rağmen öğretmen itiraz etmeden kabul eder. Fakat işveren ona ders vermek için küçük bir oyun oynamıştır. Hakkı olan seksen rubleyi verirken “Şu dünyada zayıfları ezmek ne kolay.” der.
6: Bir Katibin Ölümü
Kâtip İvan Dimitriç Çerbiyakov, operanın önden ikinci sırada bir yerde oturmuş, Les Cloches de Corneville’yi zevkle seyrederken o dakikalar içinde dünyanın en mutlu insanıdır. Aksilik bu ya aniden hapşırır. Kimseyi rahat etmediğine bakmak için etrafına bakınır. Tam önünde oturan Ulaştırma Bakanı emekli General Brajilov’un ensesini eldiveniyle sildiğini görür. Yaşlı adamdan özürler diler fakat olan olmuştur. Tekrarlanan özürler Bakanı ilk başta memnun etse de sonrasında bıkkınlık getirir. Ertesi gün özür dilemek için yaşlı adamın makamına kadar gider. Yinelenen özürler, karşı tarafın bundan sıkılmasını alaycı olarak algılar ve çok üzülür. Bu incinmişlik onun sonu olur.
7: İtiraf
Soğuk fakat insanın içine ferahlık dolduran bir günde genç adam, çalıştığı dairenin kasadarlığına terfi eder. Bu terfi ve maaşına yapılan zam onu mutlu etmeye yeter de artar bile. Hayatındaki bu değişiklik nedense etrafındakileri daha fazla mutlu eder. Ailesi, küs olduğu sevgilisi, uzun sürendir görüşmediği kardeşi hatta patronu bile ona daha ilgili davranmaya başlarlar. Borç istendikçe kasadar, yerine koyarım diye içerden para çekerek verir. Bununla da kalmaz davetler, eğlenceler düzenler. Açığı gittikçe artar. İlk kasa teftişinde sahtekâr damgası yer. İşinden ve ona parası yüzünden yakın davrananlardan olur.
8: Vanka
Üç aydan beridir ayakkabıcı Alyakhin’in yanında çıraklık yapmakta olan dokuz yaşındaki Vanka Jukov, Noel gecesi yatmaya gitmez. Dedesine mektup yazıp yardım isteyecektir. Çalışması için bırakıldığı ailede açlıktan yorgunluktan bitap düşer. Tek isteği dedesinin yanına gidip, onun yanında kalabilmektir. Mektubu yazdıktan sonra, hayalleriyle uykuya dalar.
9: Bahis
Müthiş zengin bir milyonerle genç bir avukat, bir gün “idam cezası” konusunu tartışırlar. Milyoner “Bir insan, müebbet hapis yatmaktansa ölüm cezasını tercih etmelidir.” der. Avukat aynı fikirde değildir. Yaşamın daha değerli olduğunu söyler ve ikili bahse girer. Şayet avukat 15 yıl hücre hapsine razı olursa, milyoner 2.000.000 ruble kaybetmeye razı gelir. Avukat, bu süre zarfında kimseyle konuşmayacak ve sürenin sonuna kadar hücreden çıkmayacaktır. Genç adam iddianın gereği süreyi doldururken milyonerin işleri bozulur. 15 yıl geçmiş son günlere gelinir. Milyoner ödeyemeyeceği miktarı bildiği için avukatı öldürmek için hücreye girer. Avukatı etrafı kitaplarla çevriliyken uykuya dalmış bulur. Başucundaki notta bahisten vazgeçtiğini, yıllar içinde okuduğu kitaplarla aslında dünyevi nimetlerden daha üstün olduğunu söyleyerek vakti dolmaya ramak kala hücreden çıkacağı yazılıdır. Aradan bir sene geçer milyoner evinde verdiği davette “hayatın manası” gibi sohbet konusu geçerken dostlarına avukatla girdiği bahsi anlatır. İtiraz edenler milyonerle yeni bir bahse girerler. Kazanacağı kesin olan adamın o gün başka bir misafiri daha vardır.Avukat tüm olanlardan pişman olduğunu, hayatı görmeyen, onun nimetlerinden faydalanacak gücü olmayan birinin hayat hakkında karar vermemesi gerektiğini söyler ve bir miktarda para ister. Fırsat yaşlı adamın ayağına kadar gelmiştir. Avukata istediği miktarı verir, bahsi yine kazanmıştır fakat bunu harcayacak zamanı yoktur.
10: Kötü Kader
Bir ev sahibi, yerine yenisini yaptırabilmek için eski evini yıktırması gerekir. Binayı yapacak mühendise boş odaları gezdirirken, o güne kadar buralarda yaşayan kiracılar aklından geçer. Kâtip Puhotin, unutamadıkları arasındadır. Annesi, dört çocuğu ve eşiyle yaşayan mazbut adam, kıt kanaat geçinmesine rağmen kirayı bir gün bile geciktirmemiş dürüst bir adamdır. Karısının ani ölümüyle her şeyi tersine döner. İşinden olur, alkol batağına sürüklenir ve iş bulamaz. Yaşlı annesinin kazandıklarını da bu uğurda harcar. Çocuklarının kıyafetlerini satarak içki bulmaya çalışır. Puhotin, kendini tanıyamayacak haldedir. Bir süre sonra evi terk eder. Ev sahibi ve yıkılmakta olan ev bu ailenin yok oluşunun şahitleridir.
11: Mahkûm Savcı
Khalamov mahkemesinin savcısı Aleksin Timofeçeyiç Balbinski, karısının elinden kurtulabilmek için bir yalan uydurur. Karaciğer hastalığı olduğunu başka bir şehre dinlenmek için gitmesi gerektiğini söyler. Ne var ki kadın onu yalnız göndermediği gibi yaptıkları tren yolculuğunda da gölge gibi takip eder. Savcının tek kurtuluşu, mola verdikleri yerde inip bir süre kaybolmak olur.
12: Sürgün
İhtiyar Senyon takma adıyla Nasihatçi ve genç bir Tatar, nehrin kenarında yaktıkları ateşin başında sohbete koyulurlar. Her ikisi de Sibirya’da kürek mahkûmudur. Özgürlüklerine ve ailelerine kavuşma isteğiyle yılları burada geçmiştir. Yaşadıkları yerde yaşam koşulları ağır ve geleceğe ait hayaller yoktur. Tek tesellileri bir gün buradan kurtulup eski hayatlarına dönebilmektir.
Çehov’dan Hikayeler – Kitap Açıklaması
Rus yazar olan Çehov, Taganrog kentinde doğdu, Almanya’nın Badenvveiler kentinde öldü. Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirerek doktor oldu. Yazarlığa, kısa öykülerle başladı. Önceleri takma bir adla, güldürü dergilerine yazıyordu. Umduğundan büyük bir ilgiyle karşılaşınca, farklı konularda da yazmaya başladı. Tiyatro oyuncularıyla bir arada bulunmaktan çok keyiflenirdi. Turnelere katılır, provalara giderdi. Moskova Sanat Tiyatrosunun genç ve güzel oyuncularından Olga Knipper’le evlendi. Yaşamının son yıllarında vereme yakalandığı için, günlerini sıcak memleketlerde geçirmeye başladı. Almanya’da öldü, Moskova’da büyük bir cenaze töreniyle toprağa verildi.
(Tanıtım Bülteninden)