Ana SayfaRomanİki Kişilik Yalnızlık

İki Kişilik Yalnızlık

İki Kişilik Yalnızlık – Sinan Akyüz

Tür:Roman
Yazar:Sinan Akyüz
Yayınlanma Tarihi:2007
Yayınevi:Alfa Yayıncılık
ISBN:9789752978492
Karakterler

Zehra: Yirmi yaşında, bankacı. Genç yaşta evlenerek hayatını Zafer’in kariyer yolculuğuna göre şekillendirir. Zamanla yaşadığı sıkışmışlık, onu psikolojik olarak zorlar. Aileyi bir arada tutmaya çalışsa da sonunda trajik bir sona sürüklenir.

Zafer: Yirmi altı yaşında, tıp fakültesi son sınıf öğrencisi. Hırslı ve kariyer odaklı bir cerrah adayıdır. Akademik baskılar ve rekabet, zamanla onu tüketir. Yaşadığı başarısızlıklar, dini inançlarına ve mistik arayışlara yönelmesine sebep olur.

Bilge ve Barış: Zehra ve Zafer’in çocukları. Ebeveynlerinin çalkantılı evliliğinden doğrudan etkilenirler.

Falcı Fazilet: Zafer’in hayatındaki boşluğu dolduran, onu etkisi altına alarak maddi ve manevi olarak sömüren bir kadın.

Burhan Hoca: Fakültede gruplaşmaların etkili isimlerinden biri. Oğlu Cengiz’in kariyerini korumak için Zafer’in önüne engeller koyar.

Konusu

Roman, Zehra ve Zafer’in tesadüfi bir karşılaşmayla başlayan ilişkisini ve zamanla evliliklerinin nasıl bir trajediye dönüştüğünü anlatıyor. Kariyer hırsı, akademik çekişmeler, Zafer’in yaşadığı psikolojik çöküş ve Zehra’nın buna dayanma çabası, evliliği çıkmaza sürükler. Zafer, akademik baskılar altında ezildikçe mistik inançlara yönelerek falcı Fazilet’in etkisi altına girer. Tarikat bağlantıları ve maddi kayıplar, hem kariyerini hem de ailesini uçuruma sürükler. Zehra, çocukları için evliliği sürdürmeye çalışsa da sonunda bu yükün altında ezilir. Yaşadığı duygusal yıkım, intihar girişimine kadar gider ve hayatı bir trajediyle son bulur.

İki Kişilik Yalnızlık Özeti

Yirmi yaşındaki bankacı Zehra ve yirmi altı yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Zafer, bankada tanışır. Ortak arkadaşları Ayşe sayesinde ilişkileri hızlı gelişir ve evlenirler. Zafer ihtisas sınavını kazanamaz ve Sarıkamış’a tayin edilir. Zehra istemese de onunla gitmek zorunda kalır. Burada iş bulamayan Zehra eve kapanır ve depresyona girer. Hamile kalmasıyla hayatı bir nebze değişir ve kızları Bilge doğar. Üç gün sonra Zafer’in İstanbul’da ihtisas kazandığı haberi gelir ve tekrar İstanbul’a dönerler.

İstanbul’da Zehra tekrar çalışmak ister, ancak Zafer bu duruma sıcak bakmaz. Yıllar içinde Zafer akademik dünyada yükselmeye çalışırken, fakültedeki gruplaşmalar yüzünden önü kesilir. Stresle baş edemez ve evlilikleri sarsılmaya başlar. Zehra, yoğun iş hayatıyla ilgilenirken, Zafer fakültedeki rekabetin ve akademik entrikaların içinde boğulmaktadır. Bu süreçte Zafer, Zehra’yı aldatır ve olay herkes tarafından öğrenilir.

Suçluluk duygusu içinde Zafer, dine yönelir ve kendini tarikata kaptırır. Falcı Fazilet’in etkisine girerek, onun söylediği her şeyi yapmaya başlar. Maddi ve manevi olarak Fazilet’e bağlanır. Onun yönlendirmesiyle evlerini satar, büyük paralar harcar ve hatta imam nikahı kıyarak umreye gider.

Zehra, evliliğin gidişatının farkında olsa da çocukları için mücadele etmeye devam eder. Ancak yıllar süren kavgalar ve ihanetten sonra duygusal çöküş yaşar. Bir gün bir not bırakıp intihar girişiminde bulunur. Kurtarılır, ancak hastaneden taburcu olduğu gün bir trafik kazasında hayatını kaybeder. Aynı gün, Zafer onun bıraktığı notu okurken kalp krizi geçirerek yoğun bakıma kaldırılır.

Roman, insanın kontrolünü kaybettiğinde nasıl savrulabileceğini ve bir kadının, kendi gücünü fark edemediğinde nasıl yıkıcı sonuçlarla karşılaşabileceğini gösteriyor. Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenen eser, bireysel ve toplumsal çöküşü çarpıcı bir şekilde ele alıyor.

İki Kişilik Yalnızlık – Kitap Açıklaması

İki kişilik yalnızlık…

Yaşanmış bir öykü…

O öyküden yola çıkılarak yazılmış bir roman…

‘Sözleri bitmiş’ bir çift…

“İlk yıllar ne güzeldi!” diye düşünen, mutsuz bir kadın…

“Yalvarırım beni dinle!” diyen bir adam…

Karı kocanın arasına giren kara bir gölge…

Birbirine yabancılaşan, karanlığın dehlizlerinde birbirini kaybeden iki insan…

Ve yavaş yavaş çöken, “iki kişilik yalnızlık”…

Okudukça yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu tekrar tekrar düşünmekten, hüzün ve öfkenin sınırlarında gidip gelmekten ve “Bunlar gerçek olmamalı!” demekten kendinizi alamayacaksınız.

“Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi.

Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi. İçimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşemeden, çok bilmiş bir kadın oldu.

Çoğu zaman bu bilmiş kadından nefret ettim. Çünkü o neşeli kız çocuğunu her defasında susturmasını bildi o çok bilmiş kadın. Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye…”

(Tanıtım Bülteninden)

Bizi Takip Edin! @kitapdiyaricomtr

KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

Bilgilendirme
“Sitemiz, kitaplara dair bilgiler sunarak hafızanızı yenilemenize ve yeni okuma deneyimlerine adım atmanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.”

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

Sosyal Medya

774BeğenenlerBeğen
4,939TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
27TakipçilerTakip Et
168AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular