İtiraflarım – Lev Tolstoy
Tür: | Roman |
Yazar: | Lev Tolstoy |
Yayınlanma Tarihi: | 1882 |
Yayınevi: | Antik Kitap |
Konusu
Hristiyanlığın; hayatın varlığı ve anlamına tatmin edici bir cevap verememesi karşısında, geleneksel Ortodoks Hıristiyanlığına olan inancını kaybeden Tolstoy, İtiraflarım’ da hayatın ne olduğunu, neden ve nasıl yaşanabileceğini ve ölümü seçmenin en doğru yol olup olmadığını sorgular.
İtiraflarım Özeti
Tolstoy 15 yaşından itibaren geleneksel öğretiyi bilinçli bir şekilde reddeder. Kiliseye gitmeyi ve bu inancın gereklerini yerine getirmeyi bırakır. Kendini mükemmelleştirmek için zihnini ve bedenini geliştirirken, kendine koyduğu kurallara uyarak da iradesini kusursuz hale getirir. O iyi insan olma yolunda çabalarken, çevresi bunu yadırgar hatta aşağılar. Dönemin değer verdiği hırs ve para yazarımızı da çok geçmeden etkisi altına alır. Tolstoy, eserlerini kaleme aldığı bu yıllarda içinde olduğu camianın yaptığı gibi kendisi de üne ve paraya çabuk kavuşmak için yazılarını bu doğrultuda yazar. Tolstoy bunu şu sözleriyle ifade ediyor: “O yılları dehşet, nefret ve de yüreğimde bir sızı olmaksızın hatırlayamıyorum.” Yazar geçirdiği bu dönemi eserlerine de yansıttığını içtenlikle belirtmiş. Bir dönem sonra bu sahte dünyanın içinde bulunmak istemez. Avrupa’dan döndükten sonra köylülere öğretmenlik yapmaya başlar. Neyi öğreteceğini bilmediği gerçeği onu bir süre sonra hasta eder. Mesleğini bıraktıktan sonra evlenir. Kendini hayatın her alanında mükemmelleştirme çabası yerini ailesi için en iyi hayat koşullarını oluşturma çabasına dönüşür. Bu koşuşturmanın yavaşladığı zaman geriye dönüp baktığında aslında her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu fark etmesi öz çöküşün ilk hamleleridir.
Zaman ilerledikçe bedeninde oluşan tahribatın önüne geçemediğini, ruhundaki bitip tükenmeyen “Niçin?”, “Ben kimim ve evren nedir?” sorularına verebildiği tek cevap “Bilmiyorum” dur. Bu soruların cevabını bulabilmek için pozitif bilimin yanı sıra felsefe din vb. konularda ulaşabildiği bütün kaynakları araştırmalarıyla 0=0, var oluş = hiçlik sonucuna varır. Birçok kez anlamsız bulduğu bu hayatı sonlandırmak ister. İçindeki huzursuzluğun cevabını hep çevresinde arar. Hayatının amacının ne olduğuna dair sorduğu soruların cevaplarının kendi içinde olduğunu, o güne kadar sürdürdüğü, isteklerinin Epikürcü yoldan tatmininden oluşan o istisnai şartlarda olduğunu görür. Gerçek bir hayatın yine gerçek insanlarla birlikte ve var oluşa kendini katarak gerçekleşeceğinin farkına varır.
İnanca sığındıkça yaşadığını, uzaklaştıkça nefes alamadığını hisseder. Ama tam anlamıyla içinde bulunduğu durumdan mutlu değildir. Yaratıcıya giden yolda insanların birbirlerini ayrıştırmaları, kendileri gibi düşünmeyenlere yaşama şansı vermemeleri Tolstoy’un cevabını arayacağı yeni soruları da beraberinde getirir.
“Mutlu kişi henüz doğmamış olandır”
Kısa Bilgiler
- Tolstoy’un 1880’de yazdığı bir kitaptır. İnanç biçimininde sorgulandığı bir kitap olması nedeniyle öne çıkmaktadır. 1884’te yasaklanmıştır.
- Yaratıcı ve din ile hiçbir ilişkisi olmayan bir insanın, ölümü ve hayatı yargılayarak O’na ulaşma çabalarının anlatıldığı bir kitaptır.
İtiraflarım – Kitap Açıklaması
Seyyah, yırtıcı bir hayvandan kurtulmak için susuz bir kuyuya atar kendini. Orada, kuyunun dibinde bir ejderha görür, onu yutmak için ağzını açmıştır. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarı çıkmaya cesaret edemeyen, ama ejderha tara…
☕️ herkeşlere benden Öner’i; okunması gereken bir kitap.
📚yağmurlu bir akşamda Okumayı seçtiğim en muhteşem eserlerden biri oldu. Tşk
Yaratıcı ve din ile hiçbir ilişkisi olmayan bir insanı yargılayarak Ona ulaşma çabalarının anlatıldığı Muhteşem bir eser.
Merhaba kitap hakkında biraz bilgi verir misiniz