Ana SayfaHikayelerBenjamin Buttonın Tuhaf Hikayesi

Benjamin Buttonın Tuhaf Hikayesi

Benjamin Buttonın Tuhaf Hikayesi – F. Scott Fitzgerald

Tür:Hikayeler
Yazar:F. Scott Fitzgerald
Yayınlanma Tarihi:2018
Yayınevi:Ren Kitap
Karakterler

Benjamin Button: Hikâyenin ana karakteridir. O bir bebekten daha çok yetmişlerinde bir ihtiyar görünümündeydi. Beden olarak yaşlı görünmesine rağmen, zihni ve ruhu hayla bir çocuktu.

Konusu

Seksenlerinde doğup geriye doğru yaşlanmış bir adamın hayatını konu alıyor. Benjamin Button, hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamın yaşamı…

Benjamin Buttonın Tuhaf Hikayesi Özeti

Bir bebeğin doğması ve yaşlanması gerektiğinde bunun tersi olur. Bu şekilde insanları korkmaya başlar. İnsan boş bir levha gibi doğar, her şeyi öğrenir, her şeyi araştırır. Yaşlanınca bilgi ve tecrübesiyle çevresine katkı sağlar. Benjamin tam tersi bir hayat yaşamak zorunda kalır. Benjamin bedenen insanlara rehberlik edecek kadar olgun olsa da, zihni ve ruhu buna hazır değildir. Kahramanımız yaşlı doğduğu için insanlara yardım edebilecek yaşta görünse de aslında yardıma muhtaç küçük bir çocuktur. Onun için bu zor bir durum haline gelir. Babası Roger, tüm çocuklardan farklı olmaması için her şeyi yapmak ister ve bunun için komşu çocukları onunla oynamaya davet eder ve onu çocuk oyuncaklarıyla oynamaya teşvik eder, ancak Benjamin sadece onu memnun etmek için itaat eder. Fiziksel olarak yaşlı biri olarak birlikte yaşadığı insanlara faydalı olmak ister. Bunun neden başına geldiğini anlamaz, sanki bu hayat bir izdüşümü haline gelir, boşa harcanan zamanın ve durumun somutlaşması gibi…

Benjamin’in ebeveynleri, Benjamin’i beş yaşındayken anaokuluna gönderir, ancak çocuklar eğlence sırasında sürekli uykuya daldıklarında hemen götürülürler. Farklı bir zamanda var olduğu için çocuklarla aynı düzeyde gelişemez. Burada yaşlı bir adam olarak bir özelliği daha ortaya çıkar. Çabuk yoruluyor ve herkesle oynayamıyor. Çocukluk durumuna girmenin zamanı henüz gelmediğinden dolayıdır.

Benjamin on iki yaşına geldiğinde, ailesi onun yaşlandığının değil, gençleştiğinin farkına varır. Bu bir yandan onları mutlu ederken diğer yandan da onları korkutur çünkü ne zaman değişmeyi bırakacağı bilmer. Bu değişiklik onun karakterini de etkiler. Gençliğe doğru değişimi burada başlar. Herkesin kendi kaderini belirlediği bu yaşam dönemini insan için en önemli dönemlerden biri olarak bilmek ister. Değişiklikler, yeni duygular ve izlenimler talep eder. Bu yeni duygu eksikliğini, eylemlerinin ve bunun kendisi için doğru karar olduğuna dair inançlarının yardımıyla fark eder. Benjamin on sekiz yaşında Yale Üniversitesi’ne gitmeye çalışır, ancak kayıt gününde saç boyası biter ve sınav görevlilerinin onun genç bir adam değil elli yaşında bir deli olduğuna inandığı eve gönderilir. Herkesi ikna etmeye çalışırken. Bu onu gerçekten incitiyor. Toplumdan ve çevresindeki insanlardan onay ve tanınma ister. Hayatının her ters döneminde bunun için çabalar.

Üniversiteden mezun olduktan sonra Benjamin eve döner ve beklenmedik bir şekilde karısının İtalya’ya taşındığını öğrenir. Onun için bir darbe olacak, onun için zor, bundan sonra ne yapacağını bilmez. Bu süre zarfında kendisini sevmeyen ve ona çok sert davranan Roscoe ile birlikte yaşar ve Benjamin’i yaşını göstermediği için evin konuklarının önünde ona “Amca” demeye zorlar. Yıllar onu değiştirirken Benjamin, huysuz bir gençten performanslarıyla dikkat çeken bir yürümeye başlayan çocuğa dönüşür.

Gelecekte, Roscoe’nun çok küçük bir çocuk olduğu Benjamin ile anaokuluna giden bir oğlu vardır. Benjamin, anaokulundan sonra yavaş yavaş hafızasını kaybetmeye başlar, bu da erken yaşını unutmasına ve hemşiresi dışında kesinlikle her şeyi unutmasına neden olur. Kendisine bakan ve önemseyen kişinin tek dostu ve müttefiki olduğunu düşünür. Sonra her şey karanlığa gider ve kimse fark etmez.

Benjamin Button gerçeklikle tüm temasını kaybeder ve sanki özel bir şey olmamış, sadece herkes tarafından görülebiliyormuş gibi sessizce ve huzur içinde oradan ayrılır. Böylece hayat hikâyesi onu ve etrafındakileri boş bırakır ve onu tanımayı bırakırlar. Farklı bir şekilde ölür, yeryüzünde bir tür iz bırakan yaşlı bir adam olarak değil, hiç yaşamamış bir insan olarak.

Benjamin Buttonın Tuhaf Hikayesi – Kitap Açıklaması

 “Hayat böyledir işte, kesişen hayatlar ve yollar zinciri, kimsenin kontrol edemediği.”

F. Scott Fitzgerald, 20. yüzyıl Amerikan ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden. Ünlü eseri Muhteşem Gatsby’nin yanı sıra birçok önemli esere imza atmış olan Fitzgerald, zekice bir kurguyla oluşturduğu Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi’nde zaman kavramı ve sıradan sosyal hayatlarımız üzerine okuru düşünmeye davet ediyor.

Benjamin Button doğduğunda ‘‘tuhaf’’ olan bir şeyler vardı. O bir bebekten daha çok yetmişlerinde bir ihtiyar görünümündeydi. Dahası, yaşamındaki bu tuhaflık yıllar geçtikçe daha çok fark edilecek, gittikçe gençleşerek ona herkesinkinden bambaşka bir yaşam deneyimi sunacak, onu ömrü boyunca ilginç deneyimlere sürükleyecekti.

Elinizdeki kitapta Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi, Fitzgerald’ın eşsiz üslubuyla kaleme aldığı kısa hikâyelerinden biri olan Buz Kalesi ile birlikte yer alıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Gönderen: Sena Dem – Melek Alar

Bizi Takip Edin! @kitapdiyaricomtr

Misafir Yazıları
Misafir Yazıları
Bir kitabın ne kadar okuyucusu varsa o kadar değişik çeşidi var demektir.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
En eski
En yeni En çok oy alan
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

777BeğenenlerBeğen
4,846TakipçilerTakip Et
0TakipçilerTakip Et
26TakipçilerTakip Et
91AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular