Ana SayfaSözler ve MesajlarCemil Kavukçu Sözleri

Cemil Kavukçu Sözleri

Cemil Kavukçu Sözleri

Sen her zaman hazırlıklı olacaksın; aşk geliyorum demez!

Çok sevmek de bir hastalık. Sahipleniyor, bütün yaşamına el koyuyorsun.

Bize de gitmek yakışır; ama uzaklara, çok uzaklara!

Gülme! Hayat bu, insanın başına neler geleceği hiç belli olmaz.

Çöküntü. Evet, çöküntü; bireysel çöküntü, ahlaksal çöküntü, ekonomik çöküntü.

İnsanoğlu kendi rahatı için teknolojiyi akıl almaz boyutlarda geliştirirken canavar yanını hep korudu.

Ne sabahtı ne akşam; ne gün ortasıydı ne gece. Alacakaranlık bir zamandı. Havada bulut yoktu, yıldız yoktu, güneş yoktu, ay yoktu.

Günlük yaşamımda küçük ayrıntılar kadar küçük aksaklıklar da belirleyici oluyor; güzel bir günün habercisi ya da berbat olacak bir gecenin ilk ipuçları.

İnsanoğlu kendi rahatı için teknolojiyi akıl almaz boyutlarda geliştirirken canavar yanını hep korudu.

Bir noktadan sonra artık geri dönüş yoktur. İşte varılması gereken yer o noktadır.

Özgürlüğe doğru yola çıkmıştık. Arabanın müzik çalarında Erkin Koray dinliyorduk.

Kaygı, mutsuzluk ve korku senin yapı taşların. Birlikte olduğumuz zaman bile tek başınasın.

Yaralı, ama acıları dinmiş, yarası kabuk bağlamış. Onu anlıyorum, çok iyi anlıyorum.

Duvar gibi bir yüzü var, ama asıl yüzü değil bu. Her neyse, her ne olduysa orada kırılıp gitmiş asıl yüzü.

Çenemi omzuna yaslayıp onun gözleriyle görmek istiyorum dışarısını.

Konuşacaklarımız tükenmiş, uzayan suskunluklarda sıkılmaya başlamıştık.

Bu millet kendilerini ilgilendirmeyen konulara niye burunları­nı sokar ki…

Sen çok kitap okuyorsun, tamam; ama şunu bilmiyorsun: Okunması ve anlaşılması en zor kitap doğadır.

Benim hiçbir şeyim yok. Beni hayata bağlayan ya da hayattan koparan anlaşılabilir bir nedenim yok. Keşke ciddi bir vicdan azabım olsa da ona tutunsam.

Kocaman bir kuş kondu pencereme. Gagasında taşıdığı kendisinden de büyük silgiyi pervaza bıraktı. “Her şeyi sil” dedi, “sonra ben yine geleceğim.

Ne arıyordu, neden rahat edemiyordu bir türlü anlayamadık; huzursuzdu abicim, çok huzursuz… Dünyanın en huzursuz adamıydı.

Günlük yaşamımda küçük ayrıntılar kadar küçük aksaklıklar da belirleyici oluyor; güzel bir günün habercisi ya da berbat olacak bir gecenin ilk ipuçları.

Şimdi düşünüyorum da, bizler için hiç önemi olmayan küçücük şeyler, bir yaşamı nasıl da altüst edebiliyor.

En güzel yolculuklar, yanına hiçbir şey almadan ve bir plan yapılmadan çıkılan yolculuklardır.

Cemil Kavukçu Alıntıları

Aynadaki Zaman

Genç görünmek için saçlarını boyuyorsan da yaşlısın Ruhi Amca. Keşke bütün sorunlar saçımızın rengiyle çözülseydi.

Yazacağız, çizeceğiz, duyuracağız. Duyana, anlayana dek. Bir toplumda bu yalnızlığın, bu insan acımasızlığının katılığını duyurana dek.

O Vakıt Son Mimoza

Meşe ağacıyla olduğu gibi onlarla da konuşacaksın, direnmelerini, senin kadar güçsüz olmamalarını söyleyeceksin.

Ya fidanlar için geç kaldıysam; ben burada yudum yudum susuzluğumu giderirken onların kökleri artık hayata tutunamayacak kadar kuruduysa?

Kızsan, öfkelensen, arkasından küfretsen, bana şikâyet etsen de onsuz olamıyordun.

Gemiler de Ağlarmış

İnsanın kendini kandırmaya çalışması ne acı.

Kural buydu; deniz, denize dayanabilenlerin işiydi.

Yalnız Uyuyanlar İçin

Bir damla gözyaşım yok. Ama ağlıyorum. Her şeye çok geç kaldım.

Tasmalı Güvercin

Sokak köpeklerindeki hüzün ve yaşamın gizemini çözmüş gibi duran bilgelik hep etkilemiştir beni.

Başkasının Rüyaları

Beni hayata bağlayan ya da hayattan koparan anlaşılabilir bir nedenim yok. Keşke ciddi bir vicdan azabım olsa da ona tutunsam.

Sıkıldıkça bir şeyler yiyor, abur cubur atıştırıyor, farkında değil. Sonra “su içsem yarıyor” zırvaları. Kadın milleti…

Düşkaçıran

Dışarıda o kadar görkemli ve ışıltılı bir masal kenti var ki, İstanbul’un, denizle birlikte ağır ve huzurlu solumasına tanıklık ediyorum.

Attila İlhan’ın şiirinde olduğu gibi, yola çıkılınca gidilir, büyük kentler, büyük aşklar çığlık çığlığa terk edilirdi.

Bir Öykü Yazalım mı?

Okumak; yemek, içmek, uyumak gibi, iç dünyamızın doğal bir gereksinimidir.

Bilinen Bir Sokakta Kaybolmak

İnsanları ikiye ayırıyor annem; birincisi yaşayanlar, ikincisi yaşayanları seyredenler. Ne kadar zengin olursan ol diyor, seyirci olduktan sonra sıfırı tüketirsin.

Cemil Kavukçu’nun Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.

Sayfamızda Cemil Kavukçu’nun hayatı ve eserleri yer alır.

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
KitapDiyarı
KitapDiyarı
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

788BeğenenlerBeğen
4,130TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
55AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular