Böyle Küçük Şeyler

Böyle Küçük Şeyler – Claire Keegan

Karakterler

Bill Furlong: Kömür tüccarı, beş çocuk babası, vicdanının sesini bastırmaya çalışan ancak yaşadığı olaylarla sarsılan bir adam.

Eileen Furlong: Bill’in eşi, kasabanın sosyal kurallarına uyum sağlamanın gerekliliğine inanan, pragmatik bir karakter.

Sarah Redmond: 14 aylık oğlu ile manastırda tutsak edilen genç kadın. Bill’in geçmişiyle ve ahlaki sorgulamalarıyla yüzleşmesine vesile olur.

Bayan Wilson: Bill’in çocukluğunda ona destek veren, onu toplumsal dışlanmadan koruyan Protestan dul.

Rahibe Carmel: Manastırı yöneten ve burada genç kadınlara sert disiplin uygulayan rahibe.

Kasaba Halkı: Manastırda olup bitenleri bilmesine rağmen sessiz kalan, çıkarları gereği görmezden gelen topluluk.

Konusu

Claire Keegan’in Böyle Küçük Şeyler adlı romanı, 1985 yılı İrlanda’sında ekonomik kriz ve toplumsal baskılar altında sıkışmış bir adamın vicdani uyanışını konu alır. Başkahraman Bill Furlong, rutin ve huzurlu görünen yaşamında, kasabanın manastırında karşılaştığı karanlık gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Roman, Katolik Kilisesi’nin ve toplumun sessiz onayıyla sürdürülen Magdalene Çamaşırhaneleri skandalını ele alırken, bireysel cesaret ve ahlaki sorumluluk temalarını işler.

Böyle Küçük Şeyler Özeti

1985 yılı İrlanda’sında, ekonomik zorlukların ve toplumsal baskıların hâkim olduğu New Ross kasabasında kömür tüccarı Bill Furlong, Noel yaklaşırken yoğun bir iş temposu içindedir. Küçük yaşta babasız büyüyen ve toplum tarafından dışlanmış annesiyle yalnız kalan Bill, ona sahip çıkan Bayan Wilson’un yardımlarıyla ayakta kalmış, şimdi ise kendi ailesini geçindirmek için çalışmaktadır. Ancak geçmişiyle yüzleştiğinde, hayatının gerçekten huzurlu olup olmadığını sorgulamaya başlar.

Bir akşam, Good Shepherd Manastırı’na erken saatlerde teslimat yapmaya gittiğinde, içeride ayakkabısız, perişan halde temizlik yapan genç kadınları görmesiyle, orada olup bitenlerin sıradan bir okul düzeninden çok farklı olduğunu fark eder. Manastırın yalnızca bir eğitim kurumu değil, aslında genç kadınların zorla tutulduğu, evlilik dışı çocukları olan annelerin çalıştırıldığı ve baskı altında yaşadığı bir yer olduğunu anlar. Rahibelerin bu kadınları ve çocuklarını nasıl istismar ettiğine dair söylentiler, gördükleriyle birleşince, Bill’in vicdanı rahatsız olmaya başlar.

Konuyu açtığı eşi Eileen, bu meseleye karışmanın tehlikeli olduğunu, toplumun güçlü tarafında yer almanın daha güvenli olacağını söyler. Ancak Bill’in içindeki huzursuzluk büyümeye devam eder. Bir gün manastırın kömürlük kısmında hapsedilmiş genç bir kadın olan Sarah Redmond’u bulur. 14 aylık oğluyla birlikte burada tutsak edilen Sarah’nın perişan hali, Bill’in kendi annesiyle olan benzerlikleri fark etmesine ve manastırın karanlık gerçekleriyle yüzleşmesine neden olur.

Kasaba halkının bu tür olayları bilerek görmezden gelmesi ve Bayan Wilson’un zamanında kendisini ve annesini nasıl koruduğunu hatırlaması, Bill’i bir karar vermeye zorlar. Noel’den hemen önce, Sarah’nın tekrar kömürlüğe kilitlendiğini görünce, artık görmezden gelmenin bir seçenek olmadığını anlar. İçinde biriktirdiği “küçük şeyler” bir araya gelerek onu büyük bir adım atmaya iter. Bill, Sarah’yı ve oğlunu alıp kendi evine götürür. Bundan sonra olacakların belirsizliği karşısında hazırlıklı olması gerektiğini bilse de, ahlaki olarak doğru olanı yaptığına inanır.

Roman, Magdalene Çamaşırhaneleri skandalına güçlü bir eleştiri getirirken, bireysel cesaretin ve vicdanın toplumun suskun baskısını nasıl aşabileceğini anlatır. Küçük bir iyilik gibi görünen bir hareketin, aslında büyük bir değişime yol açabileceğini vurgular.

Böyle Küçük Şeyler – Kitap Açıklaması

Bill Furlong, babasının kim olduğunu bilmeden büyüyen, karısıyla birlikte beş kızını borç harca batmadan okutup büyütmeye çalışan bir odun ve kömür tüccarıdır. Hayatın ağır yükü altında zaman zaman ezilse de Bill etrafında gördüğü meseleleri içten içe dert edinir. O yılın Noel’i yaklaşırken de kafalarını kaldıracak vakitleri yoktur; fakat Bill bir sabah manastıra siparişleri götürdüğünde, kömürlüğe kapatılmış bir genç kıza rastlar. Bu karşılaşma sadece ikisinin değil, belki de tüm kasaba halkının kaderini değiştirecektir.

Ülkesinin toplumsal ve siyasi geçmişine, sıradan insanların hikâyelerine yine “küçük şeyler” üzerinden dupduru bir dille ayna tutan Claire Keegan’ın son romanı Böyle Küçük Şeyler, Umay Öze’nin çevirisiyle…

Keegan’ın gerçekçi ve güçlü cümlelerinden tek biri bile ciltler dolusu toplumsal tarih içerebilir. Her kelimesi doğru seçilmiştir ve doğru yerdedir; etkisi ise son derece duygulandırıcı, yürek titreticidir.

–Hilary Mantel

Keegan nadir bulunan, hep okumak isteyeceğim bir yazar.

–Richard Ford

(Tanıtım Bülteninden)