V. S. Naipaul Sözleri
İnsan kalkıp gidemediği yere, dalıp gidermiş…
Her zaman anlamasak da ihmal etmek istemediğimiz, edersek geçmişten, kutsal topraktan ve tanrılardan kopacağımıza inandığımız törenleri gözeterek yaşayan bir halktık biz.
Ülkenin geleceğini çalkantılı görüyordum. Burada kimse kıskanılacak durumda değildi.
Köleler fiziksel olarak acınacak haldedirler, bir sonraki nesli yetiştirmek dışında her konuda yarı insan sayılırlar.
Tatmin hiçbir şeyi çözmüyordu; sadece yeni bir boşluk, taze bir ihtiyaç yaratıyordu.
Biz her zamanki gibi körelmesine yaşamaya devam ediyorduk.
Uygarlıkları olan ama başka memleketleri olmayan basit insanlardık.
Aynı toprak parçasında yaşıyor, aynı manzaraya bakıyorduk. Yine de onun için dünya yeniydi ve daha da yenileşiyordu.
Avrupalılarla kendimi kıyasladığımda bizim artık Afrika’ da adamdan sayılmadığımızı, aslında kimseye sunacak bir şeyimiz olmadığını görmüştüm.
Yenilgi fikrine takılıp herkes gibi olduğumuzu unutuyoruz.
Sadece yaşardık; bizden bekleneni, önceki nesilden gördüklerimizi yapardık.
Kendim için kurduğum hayatı hoş ve artık kaybettiğim bir şey olarak görüyordum.
Korkum kusurlu davranmak, koskoca bir hiçle kalakalmaktı; başarılı olma halinde karşılaşacağım sonuçlardan da korkuyordum.
Bazen, belli duygularla başa çıkamadığımızda ve rol yapmak daha kolay geldiğinde gerçekten de hissettiğimiz şeyleri oynarız.
Bir ayrılık insana terk edilme gibi gelebilir, geride bırakılan yer ve insanlar hakkında verilmiş bir yargı gibi gelebilir.
Kendimi gizlediğim, kendime daldığım fantezide, o fantezinin körlüğünde kendimi kaybetmek istemiyordum.
Harabelerin arasında olmak zaman hissinizin altüst olması demektir.
Dünya zengin bir yer. Önemli olan burada neyi seçtiğin.
Ama her şeyin bir derecesi vardır, ben de günlerin boşluğunun ağırlığını hissediyordum.
İnsanlar sadece yaşlanmak, zamanlarını doldurmak, deneyim kazanmak için yaşıyorlardı.
Emniyetsizlik hissinin bir zaaf, kişiliğimin kötü bir yönü olduğunu düşünürdüm.
Geçmişte olan biten her şey silinip gitmişti, her zaman sadece şimdiki zaman vardı.
Bizim için en acı şey başkalarının daha iyi bir zamanda gelmeleriydi. Ama karıncalar gibiydik; dur durak bilmiyorduk.
V. S. Naipaul Alıntıları
Yarım Hayat
Hepimiz her gün geçmişteki günahlarımızın bedelini öderken bir yandan gelecekteki cezalarımızı biriktirmiyor muyuz?
Gelişin Bilmecesi
Yuvası az önce dağıtılan bir karınca gibi bir oraya bir buraya gelip gidiyordu.
Bu fenalık içime o kadar işledi ki, hafızam onu çok geçmeden bulandırdı; sonra da uzun yıllar yok saydı.
Mistik Masör
Asla olmak istediğimiz şey değiliz,” diye yazıyor, “olmamız gereken şeyiz.
Taklitçiler
Mutsuzluk sadece bir noktaya kadar paylaşılır; bu noktadan ötesine geçmek hadsizliktir.
Büyülü Tohumlar
Dünyadaki en rahatlatıcı şey ölümün kesinliği. Benim için artık rahat soluk alabileceğim yerlere dönme olanağı yok.
Kendilerine uygun buldukları hazır bir tarz vardır, bunu olduğu gibi benimserler ve sonrasında pek bir şey yapmaya gerek duymazlar.
Yunan filozofları asla iş sorunuyla uğraşmak zorunda kalmadılar. Köleleri vardı. Bugün hepimiz kendimizin kölesiyiz.
Artık yalnızca kendim olmayı denemeliyim. Tabii böyle bir şey mümkünse.
Nehrin Dönemeci
Hiçbir şey olduğu gibi kalmıyor. Her şey değişiyor.
Hepimiz hayatta kalmak zorundaydık. Ama hayatlarımızın askıda olduğunu hissettiğimiz için hepimiz kendimizi yalıtılmış hissediyorduk.
Ona saf ve temiz biri olduğu için takdir ediyordum ama yine de bunun bir kıymeti olup olmadığını sorgulamak zorunda kalkmıştım.
Liderleri daha fazla yüceltmek için herkes gönüllü olarak kendini küçültmüştü.
Ama ben ne hissettiğimi ya da nerede durduğumu hiç saklamamıştım.
Az biraz anlaşılan mesele yavaş yavaş aydınlığa ve anlaşılırlığa kavuşur.
Kendimi mesut ve değişmiş hissediyordum; o hisle bir müddet yalnız kalmak istiyordum.
Gizli bir endişenin üzerine kurulu saldırgan ve sapkın ruh haline girdi.
Ne yaptığımızı her zaman da bilmeden, kendimizi sürekli bizi çevreleyen keyfiliğe göre ayarlıyorduk.
Dünyanın yaşadığımız bölümüne değişikliğin gelmekte olduğunu kabul etmeyerek beni kızdıran ve üzen insanlar gibi davranıyordum.
İnsanlar hep nasıl yaşamışlarsa öyle yaşıyorlardı; geçmiş ile şimdi arasında hiçbir kopukluk yoktu.
Geçmişe sırtını dönmek kolay değildir. Öyle damdan düşer gibi yapabileceğin bir şey değildir.
V. S. Naipaul’un Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda V. S. Naipaul’un hayatı ve eserleri yer alır.
