Irmak Zileli Sözleri
Yağmurun habercisiyse bu gürültü ne olacak peki anne, sırılsıklam mı gideceğim öteki dünyaya, bedenim üşüyerek mi, kendi ıslaklığı içinde, çamura bulanmış bir halde mi terk edecek dünyayı?
Göğsüme bir şey batıyor deda, acaba nedir bilmiyorum, çok acıtıyor. Nefes alıyor muyum şu anda deda, belki öldüm henüz bilmiyorum.
Bir yerin müdavimi olduğunda, böyle kabul gördüğünde nereli olduğunun önemi kalmaz bir kere her şeyden önce.
Peki, olumsuzlukları bir yük olarak gördüğüm için kendimi suçlamalı mıyım?
Adım, gündelik yaşamlarında ağızlarındaydı ama bir ruhum olduğunu, onların duygularını hissedebildiğimi fark eden biri çıkmamıştı.
Evinin zilini çalmalarına bile fırsat vermeyip kapını ardına dek açık tutarsan, onlar da ayakkabılarıyla böyle içeri dalarlar işte.
Emekli olmalarına az kalmış memurların çalıştığı devlet dairesinde bir yeni mezundur umut.
Öncelikle aramızda yaşanan ilk sürtüşmede ya da sorunda pes etmen üzdü beni, demek bu kadar kolay vazgeçiyorsun bu ilişkiden.
Evlendiği insanı sever kişi. Sevmesi gerekir. Sevdiği için evlenenler yok muydu? Vardı elbet. Ama biz evlendiği için sevenlerdendik.
Irmak Zileli Alıntıları
Gölgesinde
Ne kadar yürüdüğümü unuttuysam nereye gittiğimin bir önemi kalmamış demektir.
Lokantalarda bile en küçük masa iki kişilik. Tek kişilik bir hayat kurmanızı istemiyorlar.
Mümkün müydü bu? İnsan okuduğunu yaşayabilir miydi aynı anda?
Şimdinin kılcal damarlarında geçmiş akıyor ise, geçmiş şimdiyi ele geçiriyor demektir. Geçmişin gölgesinde bir şimdi yanılgı değilse nedir.
Son Bakış
Demek istiyorum ki ölen bilir. Ölümü yaşamak deda, geride kalanlara aktarılamayan bir deneyim, belki de tek deneyim.
Bu hayattaki en büyük günah yalandır. Politika yalanı sever, sanat ise hakikati.
Bir kez olsun gönlümü almak için bile gülümsemedi bana, bir kez olsun eski günlerdeki gibi “ışığım” diye kucaklamadı beni.
Nefes alamıyorum deda, sana bunu söylemek çok zor, dünyaya gelişini borçlu olduğun birine bu dünyayı terk etmekte olduğunu söylemek insana acı veriyor.
Bozuk Saat
Hayal kurmanın en güzel eşlikçisidir yürümek. Benim yürüyüşüm siz insanlarınkinden farklı elbette. Siz adımlayarak geçiyorsunuz, bense zaman nasıl akıyorsa öyle süzülüyorum.
Öteki insanların hislerine karşı kaba, bencil ve duyarsız olan insanları düşünün! Göreceksiniz ki onların kendi ruhsal dünyalarında da vardır bir sorun.
Nabızdan nabıza atlamayı, güneşi herkesten önce karşılamayı, en son batıran olmayı. Durmuş bir zamanın müebbet bekçiliğini. Seviyorum…
Bunlar çok iyi insanlar, ama tek sorunları şu ki, herkesin kendileri gibi olmasını istiyorlar.
Umut varken çoğu kişi biraz, nasıl desem, tembeldir, ama hiç umut kalmadığında hemen herkes, birdenbire çalışkan olur.
Eşik
İnsanlar duygusallığa kapılıyor, ağlıyor, üzülüyor ama sonra unutuyor.
Maalesef bazılarını ağzınla kuş tutsan memnun edemezsin.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kehanet değil. Somut durumun somut tahlili.
Irmak Zileli’nin Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Irmak Zileli’nin hayatı ve eserleri yer alır.
