Malhan Hazinesi Efsanesi
Bitlis’in Ahlat bölgesinde anlatılan Malhan Hazinesi Efsanesi, zenginlik, hırs, aşk ve trajedi temalarını içeren, nesilden nesile aktarılan mistik bir hikâyedir. Halk arasında, hâlâ bu hazinenin bir yerlerde saklı olduğuna inananlar vardır.
Efsanenin Anlatımı
Bir zamanlar, Ahlat’ın dağlarında fakir bir çoban annesiyle birlikte yaşarmış. Günlerini hayvanlarını otlatmakla geçirir, büyük hayaller kurarmış. Bir gün, sürüsünü dolaştırırken ayakları altında gevşek bir taş fark etmiş. Merakıyla taşı kaldırınca, altında derin bir geçit keşfetmiş.
Geçide giren çoban, merdivenleri takip ederek gizli bir yeraltı odasına ulaşmış. Karşısında, altın sandıklarla dolu bir hazine duruyormuş. Gözlerine inanamayan çoban, bunun Tanrı’nın ona sunduğu bir nimet olduğuna inanmış.
Fakat çobanın aklında sadece servet yokmuş. O, yıllardır sevdiği ve hayalini kurduğu Bey’in güzel kızına kavuşmak istiyormuş. Annesine durumu anlatmış ve Bey’den kızını istemesini rica etmiş.
Bey, çobanın fakir olduğunu bildiği için bu teklifi kabul etmeye yanaşmamış. Ancak dalga geçer gibi şu şartları sunmuş:
1. Altından bir saray yaptıracaksın.
2. Kırk gün kırk gece sürecek düğün düzenleyeceksin.
3. Altından bir beşik yapıp bana hediye edeceksin.
4. Soframdaki herkesin altın tabaklarda yemek yemesini sağlayacaksın.
Çoban, Malhan Hazinesi’nden aldığı altınlarla tüm bu şartları yerine getirmiş. Bey, bu duruma şaşırsa da sözünden dönememiş ve kızını çobana vermiş.
Fakat Bey’in içinde büyük bir şüphe oluşmuş. Damadının bu kadar büyük bir servete nasıl sahip olduğunu merak etmiş. Kızına, “Eşinle konuş, altınlarının kaynağını öğren” demiş.
Bey’in kızı, sevgisini ve güvenini kullanarak eşinden sırrını öğrenmiş. Çoban, hazineyi sakladığı mağarayı ve altınların yerini ona anlatmış. Genç kadın, babasının baskısıyla sırrı ele vermiş.
Bey, damadını sarayına çağırıp hazinenin yerini açıklamasını istemiş. Çoban, ne kadar baskı yapılırsa yapılsın asla hazineyi açıklamamış. Bunun üzerine Bey, adamlarına çobanı sadece korkutmalarını emretmiş, ancak askerlerden biri emri yanlış anlayarak çobanın başını vurmuş.
Bey, büyük bir pişmanlık yaşamış, ancak artık iş işten geçmiş. En kötüsü ise, hazinenin yeri sonsuza kadar sır olarak kalmış. O günden sonra, halk arasında “Malhan Hazinesi” adı verilen bu altınların hâlâ Ahlat’ın dağlarının derinliklerinde gizlendiğine inanılmış.
Efsanenin Kültürel Anlamı
• Servet ve güç: Efsane, ani zenginliğin fırsatlar sunduğu kadar tehlikeler de barındırdığını anlatır.
• Aşk ve ihanet: Sevgiyle kurulan bir yuva, güvensizlik ve hırs nedeniyle trajediye dönüşmüştür.
• Gizem ve efsane: Halk arasında, hâlâ Malhan Hazinesi’ni arayanların olduğu söylenir.
Bugün bile, Bitlis’in Ahlat bölgesinde bazı maceraperestler, bu kayıp hazineyi bulmaya çalışmakta, ancak kimse çobanın sakladığı altınlara ulaşamamaktadır.