Şahmeran Efsanesi
Şahmeran, Anadolu, Mezopotamya ve Orta Doğu mitolojisinde önemli bir yere sahip olan, yarı insan yarı yılan biçiminde tasvir edilen efsanevi bir varlıktır. Bilgelik, şifa ve sırrın muhafazası gibi temalar etrafında şekillenen Şahmeran efsanesi, özellikle Tarsus, Mardin ve Diyarbakır bölgelerinde yaygın olarak anlatılır.
Efsanenin Anlatımı
Bir zamanlar, Anadolu’nun güneyinde Tarsus civarında Cemşab adında fakir ama dürüst bir genç yaşarmış. Günlerini odun keserek ve su satarak geçirirmiş. Bir gün, arkadaşlarıyla birlikte yer altında büyük bir mağara keşfetmişler. Açgözlü arkadaşları, Cemşab’ı mağaraya indirip orada bırakıp kaçmışlar.
Cemşab, mağarada çıkış yolu ararken, gizli bir geçit bulmuş ve kendisini muhteşem bir yeraltı bahçesinde bulmuş. Burada, yılanların kraliçesi Şahmeran yaşıyormuş.
Şahmeran, belden yukarısı insan, belden aşağısı devasa bir yılan olan, bilge ve şefkatli bir varlıkmış. Cemşab’ı görünce ona zarar vermemiş, aksine onu yanına alarak bilgeliğini paylaşmış ve dostça davranmış. Cemşab burada yıllarca huzur içinde yaşamış, Şahmeran ona şifalı otları ve tıbbı öğretmiş.
Ancak Cemşab, yıllar sonra ailesini ve köyünü özlemiş. Şahmeran’a geri dönmek zorunda kalmayacağına dair söz vererek mağaradan ayrılmış.
Şahmeran’ın İhaneti ve Sonu
Zaman geçtikçe, Cemşab’ın yaşadığı şehirde büyük bir hastalık yayılmış. Kral ölümcül bir hastalığa yakalanınca, tek çarenin Şahmeran’ın etini yemek olduğu söylenmiş. Bunun üzerine, hükümdarın askerleri Şahmeran’ı bilen birini bulmak için tüm halkı toplatmış.
Cemşab, verdiği sözü hatırlayarak susmuş, ancak işkenceye dayanamayarak Şahmeran’ın yerini söylemek zorunda kalmış. Askerler mağaraya gidip Şahmeran’ı yakalayıp öldürmüşler.
Ancak, ölmeden önce Şahmeran son bir öğüt vermiş:
“Beni üç parçaya ayırın; başımı yiyen bilge, gövdemi yiyen hükümdar, kuyruğumu yiyen ölümsüz olur!”
Cemşab, Şahmeran’ın başını yemiş ve büyük bir bilgelik kazanarak tarihin ilk hekimi (Lokman Hekim) olduğu söylenir.
Efsanenin Kültürel Anlamı
• Bilgelik ve şifanın sembolü: Şahmeran, tıbbın ve iyiliğin simgesi olarak görülür.
• İhanetin trajedisi: Şahmeran, güvendiği insan tarafından ihanete uğramış, ancak yine de insanlığa faydalı olacak bir miras bırakmıştır.
• Tarsus ve Mardin’de etkisi: Bugün bile, bazı Anadolu şehirlerinde Şahmeran figürleri evlerin duvarlarına çizilir, nazardan korunmak için kullanılır.
Şahmeran efsanesi, kadim bilginin, ihanetin ve insanoğlunun açgözlülüğünün sembolü olarak nesiller boyunca anlatılmaya devam etmektedir.