Mimar Sinan

Mimar Sinan – Ahmet Refik Altınay

Tür:Araştırma – Tarih
Yazar:Ahmet Refik Altınay
Yayınlanma Tarihi:2022
Yayınevi:Dorlion Yayınevi
Konusu

Mimar Sinan’ın Hassa Mimarlar Ocağı’nın başında bulunduğu devirlerde yaptığı askeri, inşa çalışmaları ile şahsi hayatı anlatılmaktadır.

Mimar Sinan Özeti

MİMAR SİNAN (1490-1588)

I. GENÇLİĞİ VE ASKERLİĞİ

Sinan’ın gençlik yıllarında Osmanlı Devleti’ndeki devşirmeler normal şartlarda Rumeli’de toplanırken o dönem Anadolu’da toplanması emredilmiştir. Kayseri’den gelen çocukların içerisinde Ağırnas Köyü’den daha çocukluk yıllarından mimarlığa özenmiş 23 yaşlarında bir genç vardır. Saraydan ayrıldıktan sonra bina işlerine başlar.

Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde, Sinan 31 yaşındayken orduya dahil olmuştur. Orduya katıldıktan sonra savaş ve keşifler yoluyla yeni yerler ve eserler görme şansına sahip oldu ve buralardaki eserlerden çok etkilendi. Yazar bunu “Sinan bu seferlerde silahıyla vatanına hizmet etti, fikirleriyle istikbale hazırlandı.” olarak ifade etmiştir. Sinan 1535 yılları sonrasında inşaatta hizmet göstermeye başlar. Bir gün savaş sırasında bir gemiye ihtiyaç olur ve Lütfi Paşa Sinan’ı yanına çağırır. Başarıyla gemi inşasını tamamladıktan sonra Lütfi Paşa geminin kaptanlığını da kendisinin yapmasını ister. Bunun ardından Sinan “subaşı” rütbesi alır.

Bir gün Kanuni Sultan Süleyman, Buğdan Seferi’nde ordunun Prut Suyu’ndan geçmesi için bir köprü yapılmasını ister. Sinan köprü inşasını 13 günde tamamlayarak büyük bir başarı gösterir ve ordunun sudan geçmesini sağlar.

II.SİNAN, HASSA MİMARI

Genç Sinan, İstanbul’daydı ve vefat eden bir paşa için türbe yapılması gerekir. Bunun üzerine Lütfi Paşa derhal Sinan’ı hassa mimarlığı için tavsiye eder. Sinan orduyu seviyordu fakat mimarlık onun için bir tutkuydu. O sebeple bu teklifi kabul eder. Bu şekilde Türk mimarlık sanatında yeni bir devir başlamış olur. İlk olarak Estergon bulunan Kızıl Elma Camii’ndeki minberi inşa eder, bu camii aynı zamanda önemli bir kilisedir.

Sultan Süleyman, Mimar Sinan’a ilk büyük camii olmak üzere Şehzade Camii’nin inşasını emreder. Mimar Sinan “hassa mimarı” sıfatıyla birbirini takip eden çokça hamam, camii, türbe, saray gibi önemli yapılar inşa eder.

Ayrıca o dönemde büyük bir su sıkıntısı yaşayan İstanbul’da Süleymaniye Camii’nin inşaatı devam ettiği sırada su kemerleri inşa eder. (Uzun Kemer, Güzelce Kemer, Muğlava Kemeri, Müderris Kemeri)

III. SİNAN ŞAHESERLERE BAŞLIYOR

Mimar Sinan’ın su kemerlerindeki başarısı İstanbulluları etkilemişti. Fakat onun en ölmez eseri Süleymaniye Camii’ydi ve yapımı 8 sene sürmüştü. (1556) ve Mimar Sinan bu tarihten itibaren büyük bir şöhret sahibi olur. Çünkü İstanbul’un hemen hemen en muhteşem camiileri Mimar Sinan’ındı.

(Sultan Selim Camii, Şehzade Camii, Süleymaniye Camii)

1563 senesi civarında bir sel felaketi gerçekleşir ve kemerler ve köşkler yıkılır. Bunun üzerine Kanuni, tamirat işlerini Sinan’a verir.

IV. MİMAR SİNAN’IN ŞAHESERİ

II. Selim’in ilk senelerinde Sinan, saray odalarının inşasıyla meşgul olur ayrıca padişahın eşine de bir camii yapar. (Nurbanu Sultan Camii) Mimar Sinan artık “Koca Sinan” diye şöhret almıştır. Edirne’de 84 yaşındayken Sultan Selim Camii’ni inşa etmeye başlar. Bu camii üstadın son şaheseridir. Sinan buraya çok itina göstermiştir. Hatta öyle ki binanın inşası ne derece ilerlese hemen padişahı bilgilendirir ve camii inşası 6 senede tamamlanır. Camiide ilk cuma namazı kılınması için Edirne Kadısı’na bir hüküm yazılır. (16 Recep 982)

Fetih yıllarında Kıbrıs alındıktan sonra buraya Anadolu halkı için sürgün yazılır ve Mimar Sinan’ın akrabası da bu sürgün kararına dahildir. Sinan, onun yurtlarından çıkarılmasını istemez. Sözü çok değerli olduğu için arzusu yerine getirilir. Ayrıca inşaatta çalışan işçiler ilgili de sözlerinin büyük hükümleri vardı, haksız yere hapsolunsa derhal divana mektup yazarak onları kurtarırdı.

V. MİMAR SİNAN’IN ŞAHESERİ

Sinan, 1584’te hacca gider ve yerine hassa mimarlarından biri olan Mehmet Ağa kaymakam olur. Hacdan geldikten sonra da su yolları işiyle ilgilenir. Ayrıca o dönemde amele ücretlerini tespit eder ve yetersiz gördüğünde artışını talep ederdi.

Artık Sinan’ın yaşı 90’ı geçmiştir ve camii ve imaret sularını teftişe devam eder. Ardından hayatını yazdırmaya karar verir ve Şair Saî’ye yazdırır. Saî, Sinan’ın hayatından bahsederken Tezkiretü’l Bünyan ünvanını verir. Mimar Sinan 1 sene sonra 1588 yılında vefat eder.

Süleymaniye Camii’nin bir köşesinde duvardaki kitabede Saî’nin ifadesiyle ona hitaben yazılan bir kitabe bulunmaktadır.

Mimar Sinan – Kitap Açıklaması

Türklerin en büyük mimarı, vatanı için birbirinden güzide onlarca eser üretmiş Mimar Sinan’ı anlatan yazıların eksikliği günümüzde oldukça hissedilmektedir. Namıdiğer Koca Mimar’ın başlıca hayatına odaklanan bu kitapta yazar; yine onun hayatı boyunca ne kadar cami, saray, kervansaray, hamam, çeşme ve köprü yapmasından başlayarak vatanındaki mesleki ilerleyişini ele almıştır. Membaını Şair Saî’nin kendi lisanıyla yazdığı Tezkiretü’l Bünyan’dan almış; Türk Tarih Encümeni Mecmuası’nda yayımlanarak Mimar Sinan hakkında yapılacak araştırmalara önayak olmayı amaçlamıştır.

(Tanıtım Bülteninden)

Like
Love
Care
Haha
Wow
Sad
Angry
Sinem Ezgi Akbulut
Sinem Ezgi Akbulut
Okur - Yazar - Çizer

BENZER KONULAR

YORUMLAR

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüleyin

Sosyal Medya

793BeğenenlerBeğen
4,517TakipçilerTakip Et
21TakipçilerTakip Et
22TakipçilerTakip Et
55AboneAbone Ol

Günün Kitabı

Editör Seçimleri

Popüler Konular

Son Konular