Ahmet Altan Sözleri
Herkes kendinde olmayanı arardı, bazen o aradığı, başkalarının bulmaktan korktuğu bir şey olsa da.
Hayatımıza girmiş ve oradan “suçu ilan edilmeden” çıkmayı başarmış kaç kişi vardı?
Tanrı pazarlığa yanaşmadığına göre, pazarlık yapacak şeytandan başka kim kalıyor?
Hayatın hangi katında durduğunuzu, yanınızdaki kadının durduğu kat belirler. Hayatınız seçtiğiniz kadındır. Çünkü bir kadın değil, bir hayat seçersiniz.
Hayat diye bir şey var, her zaman size keşfedilecek geniş alanlar bırakan, ne kadar yaşarsanız yaşayın daima bilmediğiniz, kuytularına sokuşamadığınız bir hayat, sadece size ait bir hayat.
Kederli insanları yeniden hayata döndürüp yüzerini gücümsetecek tılsım küçük, ani ve kısa sevinçlerde gizlidir.
Ölümü bile ikinci sıraya düşüren bir durumdur aşk.
Ölümden korktuğumuzdan değil yaşadığımız, biz savaşmayı sevdiğimizden yaşarız.
Türkiye’nin en karanlık, en ürkütücü, en yasadışı örgütü hangisidir derseniz, “devlet” derim.
Hep “öldürmeyi” amaçlayan kutsallıklar peşinde koştuk, artık bir de “yaşatmayı” amaçlayan kutsallıkların peşinden gidelim.
Doğarsın, hayatının bazı kısımlarını inşa etme özgürlüğün vardır. Ama ölümde seçme özgürlüğü yok. Yapılacak tek şey, yaşayacağın zamana mümkün olduğunca mana yükleyebilmek.
Elin oğlu alay etmez mi? Lozan Antlaşması’yla 4. 3 milyon kilometrekarelik toprağı nasıl kaybettiniz’ diye sormaz mı?
Bakın, bir sistem “slogan attı, şaka yaptı” diye çocukları mahkemelere doldurmaya başladığında artık o sistemin sonu gelmiş demektir. Bu saçmalıkların, bu manasız baskıların, bu gereksiz yasakların, bu bunaltıcı ve sıkıcı tabuların miadı doldu.
Tanrı kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti. Kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir zamana sıkıştıkları için anlayışsız olurlar.
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığımdan yalnızım ben.
Ben, yirmi yıla kadar bildiğimiz türde okulun yeryüzünde kalmayacağına, bilgisayarlar sayesinde çok başka eğitim biçimlerinin ortaya çıkacağına inanıyorum.
Çocukken, kendime ait küçücük bir denizaltım olmasını isterdim, binip derinlere, kalabalıklardan uzaklara gidebileceğim, beni insanlardan ve hayattan saklayacak, zırhıyla beni kucaklayıp koruyacak bir denizaltı. Sonra yazıyı keşfettim, yazılardan bir denizaltı yapılabileceğini.
Ahmet Altan Alıntıları
Aldatmak
Sen, kazandığın onca parayı, bu cehaletle nasıl harcayacaksın?
Erkeklerin dünyasında başarılı olmak için erkeklerden daha vahşi olmak zorundaydılar.
Rastlantılar, eğer onların size getirdiklerini yaşamaya hazırsanız, hayatınızı sizin bilinçli planlarınızdan daha çabuk değiştirebilir bazen.
Para kazanmak için kültüre ihtiyaç yoktur, hatta belki para kazanabilmek için cehalet bir avantajdır ama para harcayabilmek için kültür gerekir.
Hepimiz çekiciliğimizi bize benzemeyen insanların varlığına borçluyuz biraz.
Bütün zenginlerin, kendilerinden daha zengin birini gördüklerinde hissettikleri o tuhaf ürküntüyü ve çekingenlikle karışık saygıyı o da hissetmişti.
İçimizde Bir yer
Yanlış bir hayatı yaşıyormuş gibi mutsuz bir hali vardı hep.
Son Oyun
Başkalarının yanında “ayıp” ya da “günah” dediklerine başkaları olmadığında bu kadar düşkün olduklarını tahmin etmem mümkün değildi.
Görünenin gerçeğe bu kadar uzak olması, görünen her şeyden şüphe etmeme yol açıyordu bazen.
Hayat Hanım
İnsanlar kitapları terk etmişlerdi. Bunun olabileceğine asla ihtimal vermezdim.
Ben özgür müyüm? Cevabı, sorudan da korkunçtu: “Hayır, değilim”. Daha sarsıcı bir soru ise şuydu: “Hiç özgür olabilecek miydim?
Boyun eğerek özgürleşmek ile meydan okuyarak özgürleşmek…
Iris Murdoch ‘un “aşk nedir ” sorusuna” hiç tükenmeyecek birini bulmaktır” diye cevap verdiğini henüz bilmiyordum.
O söylenmemiş, eksik bırakılmış cümleler hayata çarpıp yolunu değiştirmişti.
Kılıç Yarası Gibi
Mükemmel bir hayat yoktur… Hayat hiçbir zaman mükemmel değildir; daima eksik, bozuk ve kötüdür.
Hayatın bir yerinde takılıp kalmış gibiydi, kimsenin gücü onu geri çekmeye ya da ileri itmeye yetmiyordu.
Tehlikeli Masallar
İnsanın içindeki küçük bir sevgiyi ya da özlemi alıp bunu kendi isteğiyle büyütebileceğini keşfediyordum.
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığı için yalnızım ben,’ diyordu.
En Uzun Gece
Hiç bitmeyen uzun bir gece gibi hayatım… Hep bir karanlıktan başka bir karanlığa geçiyorum.
Ve Kırar Göğsüne Bastırırken
Ulusal onuru’ bu kadar değerli, ‘ulusal parası’ bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak çok zordur.
Bütün kitaplar, zekânın ve zarafetin çekiciliğini gösterdi bana.
Kristal Denizaltı
Ve acaba kaçımız gelecek korkusu yüzünden geleceğimizi kaybettik?
Ahmet Altan’ın Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Ahmet Altan’ın hayatı ve eserleri yer alır.