Mehmet Rauf Sözleri
Ama nasıl yaşıyorlar ya Rabbim. Sevmeden, sevilmeden nasıl yaşanıyor?
Ah, ara sıra ruhunu heyecanla titreten o temiz sevgi ve şiir sürekli olsaydı…
Herkes aynı dertten mustarip değil midir?
Bütün mesele durmadan hep aynı hayatı yaşamakta…
Ah insanlar, şu insan kalbi… Yüz bin manalı bir muamma… İçinden çıkmak mümkün değil…
Hak eden mutlu olur, ya da Goethe’nin dediği gibi, hak eden kazanır ve kazanamayan layık değildir.
Aşk denizine öyle bir girmişti ki çıkması mümkün değildi, sade aşkın derin sularını görüyordu.
Ne kadar yazıktı! Bu kadar güzel, temiz bir ruhun da heveslerine esir olması, çirkinleşmesi, kirlenmesi ihtimali…
Dünyada intikam kadar tanımadığım bir duygu yoktur. Bugün beni döven birini yarın biri döverken görsem ağlayacağım gelir.
Bir kadın gülümsemesi için büyük savaşlar kazanıldığını, büyük buluşlar ortaya konduğunu, olağanüstü kahramanlıklar yapıldığını, şimdi anladım.
Sende bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rast gelmiyorum… Öyle bir şey ki, işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir rahatlık geliyor!
Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde geçip bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan kalpleri, birbirine bağlılığın ne demek olduğunu o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum.
Nasıl olur da bizim, kadınların da bir kalbimiz, bir hissimiz, bir emelimiz olduğunu düşünmüyorlar ve onur, hayat lezzeti yalnız erkeklerin tekelinde oluyor?
Bu uyuşmazlık kadar ruhu harap eden başka bir şey olamaz. Dünyada muhitine yabancı olmak kadar katlanılmaz bir felaket yoktur sanırım.
Çiçekler renk ve kokularını, yıldızlar ışıklarını, kuşlar nağmelerini, deniz dalgalarını, gökyüzü bulutlarını, rüzgâr titreyişlerini hep aşk için ikram ediyor…
Hassas, hayalperest, şiir seven her genç kız gibi ben de dünyada en büyük saadetin yalnız sevmek ve sevilmekte olduğuna inanırım.
Gün oluyor ki hiçbir şey görmemek için gözlerimi kapayarak oturmak istiyorum.
Yemin ederim onun yalnız memnun bir gözle baktığını görmek için sakınmadan hayatımı verirdim.
Mehmet Rauf Alıntıları
Genç Kız Kalbi
Bir erkeğin güzelliği zekâsından ibarettir.
Gülüyorum, sonra ani bir aksi tesirle harap ve bitkin, ağlamak istiyorum.
Sevdiğimiz şairlerden ve musikiden bahsetmek kadar iki ruhu birbirine yaklaştıran başka bir şey olamaz.
Eski Aşk Geceleri
Yani hayale, yani şiire, yani aşka âşıktım. Aşkı evrenle hayatın tek varlık sebebi sayacak kadar deli bir âşık.
Eylül
Zira sen gerçekten beni öldürdün Suat… Sana benim nasıl inandığımı, benim için ne büyük bir kuvvet, nasıl bir hayat olduğunu bilmiş olsaydın.
Sende bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rastlamıyorum… Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir huzur geliyor!
Layık olan mutlu olur yahut Goethe’nin dediği gibi, layık olan kazanır ve kazanamayan layık değildir.
Azıcık fedakârlığa katlanmayınca hiçbir şey yapmak mümkün değildir.
Ben seni böyle daha çok seviyorum, dedi. Herkes zengin olabilir, fakat senin gibi olamaz.
Lâyık olan mutlu olur yahut Goethe’nin dediği gibi; Lâyık olan kazanır ve kazanamayan lâyık değildir.
Demek, herkesin başkasında şikâyet ettiği şey kendinde bulunabiliyor ve bunu fark etmeyerek başkalarında itham ettiği şeyi kendinde mazur görüyordu.
Beni bu hale getiren sizin elleriniz, o sizin dokunuşunuzdaki inceliğe, kadınlığa bakarak insanın ağlamak istediği güzel kadın elleri değil mi?
Sizi öyle değil, bilmeyerek sevdim; nasıl olduğunu bilmeyerek, bir kardeş gibi, bir anne gibi sevdim…
Böğürtlen
Yaşamda o denli kötülük gördüm ki, kimden olursa olsun, iyilik beklemiyorum.
Evet, aşk yok! Bunlar, bu yapılanlar, oynanan gerçek, özgür, yürekten gelen bir aşk değil, yalnız bir şehvet oyunu…
Ferdâ-yı Garâm
Birlikte terk edelim bedenimizi ölüme bir gece…
Sanki bütün yaşayan insanların, bütün yaşamış ve ölmüş insanların elem yükü hep benim omuzlarımda, hepsini ayrı ayrı çekiyorum.
Mehmet Rauf’un Hayatı ve Eserlerine Bakmanızı Öneririz.
Sayfamızda Mehmet Rauf’un hayatı ve eserleri yer alır.